Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15646 Esas 2022/9040 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15646
Karar No: 2022/9040
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15646 Esas 2022/9040 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta şirketine yapılan başvurunun kabul edilmemesi üzerine açılan dava sonucunda Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından karar verilmiş, buna yapılan itiraz sonrasında Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından kararın kaldırılması ve davacıların tazminat talebinin kabul edilmesi yönünde karar verilmiştir. Ancak, yapılan temyizde, temerrüt faizine ilişkin hükümde yanılgı saptanmıştır. Bu yanılgının giderilmesi için kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanunlar olarak, 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu'nun 99/1. maddesi ve ...Genel Şartları'nın B.2.2.1 maddesi uyarınca, sigortacının rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Temerrüt halinde ise, sigortacının faizden sorumlu tutulması gerekmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2021/15646 E.  ,  2022/9040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne dair karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 21/02/2021 tarih 2021/İHK-140 sayılı davacı vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına, talebin kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, 24/12/2008 tarihinde müvekkillerinin kızının içinde bulunduğu minibüsün çok taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin kızlarının desteğinden mahrum kaldığını, bu nedenle sigorta şirketine başvuru yapıldığını, yapılan tazminat ödemesinin zararlarını karşılamaması nedeniyle sigorta şirketine bakiye destek tazminatının ödenmesi için başvuru yapıldığını, başvuruya olumlu yanıt verilmemesi üzerine iş bu başvurunun yapılmasının zorunlu hale geldiğini iddia ederek, oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla başvuran müvekkillerinden ... için 2.500 TL, ..... için ise 2.500 TL olmak üzere toplam 5.000 TL maddi zararın temerrüt tarihi olan 22/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, talebin kısmen kabulüne karar verilmiş; karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazlarının kabulüne, kararın kaldırılmasına, talebin kabulüne, 107.737,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 17/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline dair verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı ..., davacıların desteğinin vefatına neden olan kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK'nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları'nın B.2.2.1 maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir.
    Somut olayda; davacının poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya başvuru yaptığı ve davalının 22/02/2010 tarihinde kısmi ödeme yaptığı görülmektedir. Bu itibarla; davalının yetersiz olan kısmi ödemeyi yaptığı bu tarihte tüm zarar için mütemerrit olduğu dikkate alınarak 22/02/2010 tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken faiz başlangıç tarihinin hatalı saptanması doğru olmadığından kararın bozulması gerekir ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi delaletiyle halen uygulanmakta olan 1086 sayılı HMUK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının 6.1. bendindeki "17/03/2020 "ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "22/02/2010" ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara