Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/22152 Esas 2022/9087 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/22152
Karar No: 2022/9087
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/22152 Esas 2022/9087 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara'da bir trafik kazası sonucu sağ bacağını kaybeden mağdur, trafik sigortası şirketinden 175.000 TL tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tazminatı kabul ederken, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf Mahkemesi ise 6111 sayılı Yasa gereği ödenmesi gereken protez giderlerinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olmadığına karar verip, tazminat talebini reddetmiştir. Ancak Yargıtay, henüz belgeye bağlanmamış olan protez giderlerinde sorumluluk SGK'da olmadığı için davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek, İstinaf Mahkemesi kararını bozmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesi, 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a ve 373/2. maddeleri.
4. Hukuk Dairesi         2021/22152 E.  ,  2022/9087 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne ve yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın husumet yokluğundan reddine ilişkin verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını ve sağ bacağını kaybettiğini, davacının ömür boyu kullanmak zorunda kalacağı protez giderlerinden davalının sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 21/09/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 175.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davanın 2 yıllık sürede açılmadığını, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davaya konu zarardan SGK'nın sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 175.000,00 TL tazminatın 19/10/2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş; İstinaf Mahkemesi tarafından; 6111 sayılı Yasa ile değişik 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesi gereğince, protez giderleri ister belgeli olarak sarf edilmiş olsun ister tedavi süresince yapılması muhtemel olup dava tarihi itibariyle fatura vb. bir belge ile belgelendirilmemiş olsun tamamı sağlık hizmet bedeli kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğunda olduğu ve bu giderlere yönelik davalı ... şirketinin sorumluluğu bulunmadığından, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istanaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına; HMK'nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisiyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, ilk derece mahkemesi tarafından belirlenip hüküm altına alınan tazminat miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmayan davacı yanın, tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyecek olmasına göre, davacı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    25/02/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Kanun'un geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun'un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir.
    Somut olayda; davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının sağ bacağını kaybettiği tarihin ve sağ bacağa protez takılması işleminin, dava açılmadan önce (05/07/2017) olduğu; davacının takılan bu protezin bedeli ile ömür boyu belli aralıklarla değişmesi gerekli protez bedellerinin trafik sigortası kapsamında davalıdan tahsilini talep ettiği görülmektedir. İstinaf Mahkemesi tarafından, yapıldığı belgelenmiş ilk protez gideri bedeli ile sonraki zamanlarda yapılıp belgelenecek protez bedellerinden, 6111 sayılı Kanun gereği SGK'nın sorumlu olduğu ve davalı trafik sigortacısının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Oysa; yukarıda da açıklandığı üzere, trafik kazasındaki yaralanmadan kaynaklanan tedavi giderlerinden olup da belgeye bağlanmış olanlardan SGK'nın sorumlu olduğu, henüz belgeye bağlanmamış olanlar için SGK'nın sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gözetilmelidir.
    Açıklanan nedenlerle; tedavi giderlerinden olup ileride yapılacak protez giderleri, 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olmadığından, SGK sorumluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğunda olmakla, davalı ... şirketinin bu kalem zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, davacının ilk protez uygulaması için fatura edilmiş bedelin SGK'ca ödenip ödenmediği kurumdan sorulup, ödenmediğinin tespiti halinde, ilk protez gideri ve ileride yapılacak protez giderlerinden davalının sorumlu olduğu dikkate alınıp karar verilmesi gerektiğinden, hukukun yanlış uygulanması nedeniyle, İstinaf Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun'un 373/2. maddesi uyarınca, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara