Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8902 Esas 2016/7002 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8902
Karar No: 2016/7002
Karar Tarihi: 22.11.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8902 Esas 2016/7002 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, cezaevi firarisi olduğu ihbarı üzerine, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ancak gerçek kimliği olmayan bir nüfus cüzdan fotokopisi verdiği için hakkında resmi belgede sahtekarlık suçlamasıyla dava açılmıştır. Ancak savunması sırasında gerçek kimliğini açıklayarak suçlamayı reddetmiştir. Mahkeme, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve eylemin sadece kimliğini gerçeğe aykırı bildirme kabahatini oluşturduğuna karar vermiştir. Bu nedenle, sanık hakkında herhangi bir idari para cezası verilmemesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kararda, sanığın lehine bulunan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, soruşturma zamanaşımının da gerçekleştiği belirtilmiştir. Bu nedenle yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığına ve sanık hakkında herhangi bir idari para cezası verilmemesi gerektiğine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, suçlama için TCK'nın 206. maddesine atıfta bulunulurken, gerçek kimlik bilgilerini geri bildirmeme suçu için de Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi kullanılmıştır.
21. Ceza Dairesi         2015/8902 E.  ,  2016/7002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nun 206. maddesinin uygulanacağı, resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verileceği cihetle yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; cezaevi firarisi olan sanık hakkında yapılan ihbar üzerine olay mahalline gelen emniyet görevlilerine sanığın üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ancak ... kimlik bilgilerini içeren nüfus cüzdanı fotokopisini verdiği, şüphe üzerine gerçek kimliğinin tespiti için şube müdürlüğüne götürüldüğünde ise henüz herhangi bir tutanak tanzim edilmeden, samimi şekilde gerçek kimliğini görevlilere açıkladığının anlaşılması karşısında; yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliğini gerçeğe aykırı bildirme " kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-d maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 25.10.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK.nun 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 22.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara