Esas No: 2021/13671
Karar No: 2022/9141
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13671 Esas 2022/9141 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13671 E. , 2022/9141 K.Özet:
İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulmuş ancak davalı vekilinin hukuki yararı olmadığından temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Davacı tarafın itirazlarından sair olanlar reddedilirken, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin olarak ise işletenin tehlike sorumluluğu gereği zarardan tamamen sorumlu olduğu ve kurtuluş beyanının olmadığı için tazminata hak kazanan davacının tazminatı %10 kusura göre hesaplanarak hatalı bir karar verildiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1, 85/son ve 91/1 maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın A-1 maddesi açıklayıcı bir şekilde anlatılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasında İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın taraf vekilleri tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili,08.05.2019 tarihinde davalı tarafından ... ile sigortalanan araçta davacının yolcu olarak bulunduğunu, aracın tek taraflı trafik kazası yapması sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli ve geçici işgöremezlik zararının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazı reddedilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem kararına karşı itirazda bulunmadığı, İtiraz Hakem Heyetince de yeni bir karar verilmediği, davacı tarafın itirazlarının reddedildiği anlaşıldığından, hakem kararına yönelik temyiz yoluna başvurmakta davalı vekilinin hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-a)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” denilmiştir.
Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işleten zarara uğrayan 3. kişilere karşı tehlike sorumluluğu esasına göre, araç sürücüsü de haksız fiil sorumluluğu esasına göre sorumludur. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ise; o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortasıdır.
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.İşletenin tehlike ilkesi gereğince zarardan tam sorumlu olduğu, ancak kurtuluş beyyinesi getirmesi halinde sorumluluktan kurtulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcu konumunda olup, kaza gece saatlerinde yerleşim yeri dışında aniden yola çıkan başıboş köpeğe çarpmamak için dava dışı sürücünün ani manevra yapması sonucu tek taraflı olarak meydana gelmiştir. Uyuşmazlık hakem heyetince, kusur bakımından rapor alınmış raporda; kazada dava dışı sürücünün tehlikeli şerit değiştirmek ve isabetsiz direksiyon kullanımı gerekçesiyle % 10 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcunun kusursuz olduğu, kazanın meydana gelişinde köpeğin % 90 etkili olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur. Anılan kusur raporuna göre davacının tazminat hesabı % 10 kusur üzerinden yapılmıştır. Davacı vekili, davacının yolcu olduğu ve kusursuz olduğu, tazminat hesabında % 10 dava dışı sürücünün kusuruna göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, tamamının hesaplanması gerektiği yönünde itiraz etmiştir. İtiraz hakem heyetince davacının itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
İşletenin tehlike sorumluluğu ilkesi gereğince zarardan tam sorumlu olduğu ancak kurtuluş beyyinesi getirmesi halinde sorumluluktan kurtulabileceği, somut olayda kurtuluş beyyinesi getirilemediği dolayısıyla işletenin ve onun KTK’nın 91/1 maddesi uyarınca sorumluluğunu üstlenen sigortanın genel ilke gereğince zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken %10 kusur üzerinden tazminata hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine, (2-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA (2-a) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 21/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.