Esas No: 2021/23983
Karar No: 2022/9195
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23983 Esas 2022/9195 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/23983 E. , 2022/9195 K.Özet:
Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tasarrufun iptali davasında, davacı alacaklı borçlu tarafından taşınmazlarının davalılara devredildiği ve bu tasarrufların iptal edilmesi talep edilmektedir. Davalılar savunmalarında, taşınmazların gerçek değerinin altında satıldığını öne sürerek davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. İlk Derece Mahkemesi, dava konusu taşınmazların gerçek değeri ile satış bedelleri arasında açık nispetsizlik olmamasına rağmen, tasarruflarda bulunan davalıların alacaklıları zarara uğratma kastıyla hareket ettiklerine karar vermiş ve davanın kabulüne hükmetmiştir. Karar davalılar tarafından istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi aynı gerekçeyle istinaf istemlerini reddetmiştir. Karar temyiz edilmiş ve Yargıtay, borçlunun aciz halinin varlığına ilişkin yaptığı değerlendirmede usul ve yasaya aykırılık tespit ederek, kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: İİK'nun 277, 279, 280/1 maddeleri ve HMK'nın 353/1-b/1 maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalı ... vekili ve davalılar ..... ve ..... tarafından istinaf edilmiş, istinaf istemlerinin reddine karar verilmiş, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, borçlu..... hakkında yapılan takibin sonuçsuz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazlarını davalılar ... ve ...’e devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., borçlu ile klima işi yaptıklarını, vergi borcunu kapatmak için taşınmazın borçlu adına satış gösterilip kredi çekildiğini, 2005 yılından beri bu taşınmazda oturduğunu, açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılar ... ve ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince, ... ili ..... ilçesi ... mahalle 4590 ada 8 parsel üzerindeki A Blok 4. Kat 9 no.lu bağımsız bölümün 07/11/2014 tarihide borçlu ... tarafından ...’e gerçek değerinin altında devredildiği, ardından 02/12/2014 tarihinde .... ili ... ilçesi .... Köyü 830 ada 1 parsel üzerindeki B2 Blok 2. Kat 9 no.lu bağımsız bölümün borcun doğum tarihinden sonra borçlu ... tarafından diğer davalı ...’a gerçek değerinin çok altındaki bir bedelle temlik edilmiş olduğu, ... ile ...’ın aynı köy ve aynı hanede nüfusa kayıtlı oldukları, davalı ...’ın 4. Kat 9 no.lu bağımsız bölümde 2005 yılından beri oturduğunu ancak tapusunu 2014 yılına kadar üzerine almaması ve halen taşınmazın ablası ..... adına kayıtlı olması karşısında ... ın bu evde hiç oturmamış olması , ... için bankadan Nisan 2014 ‘de kredi çekilmesi ve ...’in da başka bankadan Ekim 2014 tarihinde konut kredisi çekerek Kasım 2014 tarihinde ...’a 52.000 TL göndermesi birlikte değerlendirildiğinde davalıların alacaklıları zarara uğratma kastıyla tasarruflarda bulundukları anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi, dava konusu taşınmazların gerçek değeri ile satış bedelleri arasında açık nispetsizlik bulunmamakla birlikte davalı ... bakımından mutat dışı ödemenin sabit olmasına (İİK. M. 279), davalılar arasındaki (kendilerinde kabulünde olan) bağlantılar nedeniyle iyi niyetten söz edilemeyeceğine (İİK.m.280/1) göre, mahkemenin gerekçesine ve dosya kapsamına uygun takdirinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediği gerekçesi ile davalıların tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilir.
Somut olayda, borçlu ...’ın ... .... Sokak No:9 Kartepe ve mernis adresi de olan Yahyakaptan .... sokak No:16 İzmit ..... adreslerinde 15/01/2015 tarihinde haciz yapılmış, haciz tutanağında kapının kapalı olduğu, komşusunun muhatabın nerede olduğunu bilmediğini beyan ettiği, çilingir temin edilemediğinden içeri girilemediği belirtilmiştir. Bu tutunaklar İİK’nın 105.maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde değildir. Alacaklı tarafından sunulmuş bir aciz belgesi de bulunmamaktadır.
Bu durumda, borçlunun aciz halinin varlığının sabit olduğundan söz edilemez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, hiçbir işlem yapılmamış olan 15/01/2015 tarihli haciz tutunağının aciz belgesi niteliğinde olduğu kabul edilerek hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalılar ... ve ...’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, HMK nın 373/1.maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 21/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.