Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16514 Esas 2022/9190 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16514
Karar No: 2022/9190
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16514 Esas 2022/9190 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/16514 E.  ,  2022/9190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, borçlu .... hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, davalı borçlunun dava konusu taşınmazını 03/12/2013 tarihinde diğer davalı annesi .....’e devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, taşınmazın ipotekli olarak devredildiğini, müvekkilinin annesinin borçlarını ödeyebilmesi için para gönderdiğini, taşınmazın borcuna karşılık devir edildiğini belirtmiştir.
    Davalı ... vekili, borç kaynağı çekin hatır çeki olduğunu, satışta muvazaa olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Asli müdahiller vekili, müvekkillerinin de borçludan alacaklı olduklarını belirterek, satışın kendileri yönünden de iptalini istemiştir.
    Mahkemece, davacının borçlu ... yönünden icra takibi yaptığı, alacağını karşılayacak nitelikte herhangi bir mal varlığına ulaşamadığı takibin resmi senet tarihinden önce kesinleşmiş bulunduğu, asli müdahil yönünden ise takip tarihi kısmen resmi senet tarihinden sonraya ilişkin ise de yakın tarihler olduğu ve asli müdahilin takiplerinin de kesinleştiği, borçlu ile alacaklılar arasında alacağın mevcut olmadığı yönünde bir savunmanın bulunmadığı, iflas dosyasının davanın görülmesini engellemeyeceği, takip borçlusunun diğer davalının oğlu olup, söz konusu taşınmazın devrinin alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile yapılan devir niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, borçlunun sahip olduğu en değerli taşınmazın davaya konu olan taşınmaz olduğundan bahisle davanın davacı ... ve asli müdahil .... yönünden kabulüne karar verilmiş, asli müdahil ... İnşaat Malzemeleri Yapı Market İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davalı ... ve ..... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1.Davanın kısmen kabulüne dair hüküm davalı ... vekili tarafından da temyiz edilmiş ancak temyiz harcı ve posta giderlerinin yatırılmadığından bahisle temyiz dilekçesi 18/02/2021 tarihli ek karar ile reddedilmiş, bu ek kararda anılan davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, davalı ... vekili tarafından karar süresinde temyiz edilmiş ancak temyiz harcı ve masrafı yatırılmamış, harç eksiliği ile ilgili muhtıra davalı vekiline tebliğ edilmiş olmasına rağmen gerekli harç ve masraf yatırılmamış olduğu, anlaşıldığından, davalı ... vekilinin, mahkemenin HUMK'nun 431/3 maddesini göre verilen 18/02/2021 tarihli ek kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, karar verilmiştir.
    2.İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    İnceleme konusu kararda, davacı alacaklı ... tarafından açılan tasarrufun iptali davasına, ... ve .... İnşaat ...Ltd.Şti de alacaklı olarak asli müdahil olmuştur. Bu halde değerlendirmenin üç alacaklı yönünden ayrı ayrı yapılması gerekmektedir.
    2.a.Davacı ... borçlu hakkında Bakırköy 8. İcra Dairesinin 2013/14758 sayılı dosyasından takip yapmıştır. Takip sırasında alacaklı tarafından davalı ...’e İİK’nın 89/1. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi çıkarılmış, üçüncü kişi bu haciz ihbarnamesini tebliğ almış ve itiraz etmediğinden borç uhdesinde sayılmıştır. Bu aşamadan sonra icra müdürlüğünce 19/03/2014 tarihinde üçüncü kişi ...’in mallarının haczine karar verilmiş ve bu bağlamda dava konusu taşınmaz 10/03/2014 tarihinde haczedilmiştir. Yani davacı alacaklı dava konusu taşınmazı borçlu Kemal’in malı olarak değil davalı ...’in malı olarak sattırıp alacağını tahsil imkanı elde ettiğinden, hukuki yararı kalmamıştır.
    Bu halde mahkemece, davacı alacaklı ... yönünden davayı hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2.b.Asli müdahil ..., İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2013/29447 ve İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2014/298 sayılı dosyalarından takip yapmıştır. Takiplerin dayanakları çekler 20/12/2013 ve 13/12/2103 tarihlidir. İptali istenilen tasarruf ise bu tarihlerden önce 03/12/2013 tarihinde gerçekleşmiştir. Asli müdahil ..., borcun bu tarihten önce doğduğuna ilişkin belge sunmamıştır. Bu halde mahkemece, bu takipler yönünden alacağın borcun doğmundan önce doğup doğmadığına ilişkin olarak alacaklının var ise delillerini bildirmesi ve buna ilişkin araştırmalarını yaparak oluşucak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
    2.c.Asli müdahil davayı takip etmemiş ve HMK’nın 150/1. maddesine göre dosya işlemden kaldırılmıştır.
    6100 sayılı HMK'nın 150. maddesinde
    “(1)Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
    (2)Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
    (3)Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
    (4)Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
    (5)İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
    (6)İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
    (7)Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
    Mahkemece, müdahil ... İnşaat Ltd. Şti. şirketi yönünden dava takip edilmediğinden HMK’nın150/1. maddesi gereğince dosya 24/12/2015 tarihinde işlemden kaldırılmış ancak müteakip süreler işletilmeksizin aynı gün verilen gerekçeli kararda anılan müdahil yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı belirtilmiş dosya tefrik edilmemiş, hüküm fıkrasında buna ilişkin bir açıklamaya da yer verilmemiş olması da hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Ek kararın Onanmasına, 2a,b,c maddelerinde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ...'a geri verilmesine ve aşağıda yazılı 80,70 TL onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara