Esas No: 2021/25522
Karar No: 2022/9121
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25522 Esas 2022/9121 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/25522 E. , 2022/9121 K.Özet:
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istemiyle açılan davada, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin kararı uyarınca hüküm kısmen kabul edilmiş ve tazminat miktarında alkol alımı ve emniyet kemeri takmama gibi müterafik kusurlar göz önünde bulundurularak indirim yapılmıştır. Mahkemenin kararı bozulup yeniden yapılan yargılama sonucunda temyiz itirazları reddedilmiştir. Borçlar Kanunu'nun \"Tazminat miktarının tayini\" ve \"Tazminatın tenkisi\" başlıklı 43 ve 44. maddeleri, tazminat miktarının belirlenmesinde ve indirim yapılabilmesinde hakimin durum ve hatanın ağırlığına göre takdir yetkisine sahip olduğunu belirtmektedir. Buna göre, hakim zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ve zarar görenin razı olup olmadığını da göz önünde bulundurarak hakça bir indirim yapabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/02/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 03/05/2016 gün 2014/12630 E. 2016/5389K. sayılı ilamında; “…Borçlar Kanunu'nun "Tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş, "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde de; zarar gören taraf zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmış; eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal ya da tedbirsizlikle yapılmamış ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bırakacak ise hakimin, zarar ve ziyan miktarını hakkaniyete uygun olarak indirebileceği belirtilmiştir. Somut olaya bakıldığında; ceza dosyasındaki araçta bulunan sürücü, yolcular ve görgü tanıklarının ifadelerine göre, sürücü ile desteğin arkadaş oldukları, desteğin kaza anında alkollü olduğu, zaten kazadan önce destek ve arkadaşlarının yemekte alkol aldıkları ve beraberce Gebze ve Ankara haline gitmek üzere yola çıktıkları, yine kaza anında desteğin emniyet kemerinin takılı olmadığı anlaşılmaktadır. O halde olayda hem hatır taşımasının hem de desteğin müterafik kusurunun bulunduğu gözetilerek, tespit edilen tazminattan her iki husus nedeniyle ayrı ayrı olacak şekilde mahkemece takdir edilecek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihi 23/11/2012 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 10/07/2017 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4.177,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 21/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.