Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1898 Esas 2022/9236 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1898
Karar No: 2022/9236
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1898 Esas 2022/9236 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu ölen kişinin destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davası görülmüştür. Maddi tazminat talebi reddedilmiş, manevi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir. İlk karar davalı tarafından temyiz edilince bozulmuş ve yeniden yapılan yargılamada manevi tazminat miktarı düşürülmüş ve tüm taraflar lehine vekalet ücretleri takdir edilmiştir. Ancak, bozma kapsamı dışında kalan ve temyize gelmeyen davalılar yönünden tesis edilen vekalet ücretleri ve davalı ... yönünden de önceki kararda belirlenen manevi tazminat miktarı benimsenerek yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talepleri, Türk Medeni Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca açılmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2022/1898 E.  ,  2022/9236 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, 19/07/2009 günü davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkillerin babası ....'a karşıdan karşıya geçerken çarpması ile meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, davacıların ölenin maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla faiziyle birlikte şimdilik her müvekkili için ayrı ayrı 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yeniden yapılan yargılama sırasında; açılan davanın kısmen kabulü ile davacıların maddi tazminat talebinin reddine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı ... için 6.000,00 TL, davacı ... için 6.000,00 TL, davacı ... için 6.000,00 TL olmak üzere manevi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2009'dan itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre, davacılar vekilinin davalılardan ...’a yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacılar vekilinin diğer davalılar ... ve Yapı Kredi Sigortaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından; mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar... ve ...'dan tahsiline karar verildiği, hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 17. Hukuk Dairesinin 14/02/2019 gün, 2016/5758 Esas ve 2019/1486 Karar sayılı ilamı ile; “...davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı bir miktar fazla olduğundan ve reddedilen maddi tazminat talebi için her bir davacı aleyhine ayrı ayrı avukatlık ücreti hesap edilmesi gerekirken reddedilen maddi tazminat için sadece 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınıp kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulduğu,” dolayısıyla ilk karara karşı temyize gelmeyen davacılar ve davalılar ... ile ... açısından hükmün birbirlerine karşı kesinleştiği ancak mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yeniden yapılan yargılama sırasında; davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı ... için 6.000,00 TL, davacı ... için 6.000,00 TL, davacı ... için 6.000,00 TL olmak üzere manevi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2009'dan itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsili ile davacılara verilmesine, ayrıca tüm davacılar ve davalılar lehine maddi ve manevi tazminatlar için ayrı ayrı vekalet ücreti takdirine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şu durumda, mahkemece, ilk kararın sadece davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesince yukarıda belirtilen gerekçe ile hükmün yalnızca bu davalı yararına bozulduğu, ilk kararın davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmediği, mahkemece bozma ilamına uyulması ile davacılar yararına diğer davalılar ... ve ... açısından usuli kazanılmış hak oluştuğu ve kesinleşen hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yeniden hüküm tesis edildiği ve tüm taraflar lehine yeniden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ilk verilen 10.000'er TL manevi tazminat miktarının ve temyize gelmeyen davalılar yönünden tesis edilen vekalet ücretlerinin davacılar yönünden kesinleştiğinin anlaşılmasına göre, bozmadan sonra yapılan yargılamada mahkemece usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak davalı ... lehine daha düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi ve yeniden ayrı ayrı tüm taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    Mahkemece yapılacak iş; bozma kapsamı dışında kalan ve temyiz eden davacılar yararına usuli kazanılmış hak oluşturan temyize gelmeyen davalılar yönünden tesis edilen vekalet ücretleri ve davalı ... yönünden de 10.000'er TL manevi tazminat miktarı benimsenerek, yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek (tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla) olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacılar aleyhine olacak şekilde, davalılar ... ve ... yönünden usul ve yasaya uygun olmayan kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ...'a yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara