Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21292 Esas 2022/9210 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/21292
Karar No: 2022/9210
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21292 Esas 2022/9210 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalıların bir trafik kazasında kusurlu oldukları ve kazada ölen kişinin yakınlarının tazminat talebi doğrultusunda açtığı davada, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tazminat miktarı belirlenmiştir. Ancak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle hükümün bozulmasına karar vermiştir. Mahkeme, bozma ilamına uyarak yeni bir karar vermiş ve manevi tazminat miktarında artışa gitmiştir. Ancak davacılar tarafından yapılan birtakım temyiz itirazları da göz önünde bulundurularak karar kısmen değiştirilmiştir. Bu kapsamda, manevi tazminat miktarında artışa gidilmiş, ancak davalıların maddi tazminat konusunda müteselsilen sorumlu oldukları için tek bir vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği ve fazla vekalet ücretine hükmedilemeyeceği hatası yapılmıştır. Sonuç olarak karar, maddi tazminat yönünden düzeltme yapılarak onanmıştır.

Kanun Maddeleri: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3.maddesi ve 13. maddesi.
4. Hukuk Dairesi         2021/21292 E.  ,  2022/9210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 07/10/2020 gün ve 2020/23 E.-2020/5190 K. sayılı ilamında "davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu" gerekçeleriyle mahkeme kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucuna göre davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat yönünden davacının destekten yoksun kalma talebine ilişkin davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine; manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı eş .....için 20.000,00 TL, davacı kızı ..... için 15.000,00 TL, kardeşler ..., ... ve ... için 7.500,00'er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/08/2009 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı ...'den tahsiline; davacı anne ... ve davacı ... ... için (davaya devam ettiğini bildiren mirasçıları; ..., ..., ..., ...) bakımından 10.000,00’er TL manevi tazminatın davaya devam ettiğini bildiren mirasçılarına (..., ..., ..., ...) kaza tarihi olan 30/08/2009 tarihinden işleyecek yasal faizi ile miras payları oranında davalı ...'den tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı taraf, davacı eş ...... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş; maddi tazminat istemi, feragat nedeni ile davalılar yönünden reddedilmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3.maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” Aynı tarifenin 13. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7'nci maddenin ikinci fıkrası, 9'uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10'uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12'nci maddenin birinci fıkrası, 16'ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
    Maddi tazminat yönünden, zarardan müteselsilen sorumlu olan ve red sebepleri de aynı olan vekille temsil edilen davalılar yararına tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Diğer yandan; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davalılar yararına vekalet ücretinin, reddedilen miktarı geçemeyeceği gözetilmeksizin, davacı aleyhine olacak şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
    Ne var ki bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesinin 2. fıkrası gereğince kararın aşağıda yazılı olduğu şekilde davacı yararına düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme hükmünün (14) ve (16) numaralı bentleri hükümden çıkartılarak, "14-Davalılar maddi tazminat yönünden kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ... Şirin (Bahadır)’dan alınarak davalılara verilmesine" cümlesinin 14. bent olarak hükme yazılmasına, kararın diğer bentlerinin numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5.336,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara