Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13054 Esas 2022/9243 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13054
Karar No: 2022/9243
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13054 Esas 2022/9243 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir trafik kazası maddi tazminat davasında, Uyuşmazlık Hakem Heyeti başvurunun kabulüne karar vermiş ancak davacının başvurusuna davalı tarafın itirazı sonucu İtiraz Hakem Heyeti başvuruyu usulsüz bulmuş ve reddetmiştir. Mahkeme kararı, dava şartı olan başvuru usulünün ihlal edildiği gerekçesiyle başvurunun usulden reddedilmesi yönünde verilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece kendiliğinden araştırılacağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği ve mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi durumunda davanın usulden reddine karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır. Ayrıca, Karayolları Trafik Kanunu'nun doğrudan doğruya talep ve dava hakkı başlıklı maddesinde, zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği belirtilmiştir. Maluliyet tespiti için alınacak raporların ise belirli mevzuata uygun olması gerektiği vurgulanmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2021/13054 E.  ,  2022/9243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kabulüne, başvurunun usulden reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 06/05/2019 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile davalı tarafından ZMS ile sigortalanan araç arasında gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 100 TL geçici iş göremezlik, 100 TL geçici bakıcı gideri, 250 TL tedavi gideri tazminatı ile 1.140,00 TL rapor ücretinin 15/01/2020 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile toplam talebini 131.589,75 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 112.215,73 TL sürekli iş göremezlik, 15.213,12 TL geçici iş göremezlik, 2.020,90 TL geçici bakıcı gideri ve 1.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 130.449,75 TL maddi tazminatın 15/01/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; davalı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince sigorta şirketine başvurunun usule uygun olmadığı gerekçesi ile dava şartı noksanlığı nedeni ile başvurunun usulden reddine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.(3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
    2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
    Somut olayda, kaza tarihi 06/05/2019 olup davacı taraf zorunlu trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada davacının yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine tahkime başvurmadan önce başvurmuş ise de; İtiraz Hakem Heyetince davacı yanca davalı ... şirketine usulüne uygun şekilde müracaat edilmediği, sigorta şirketine müracaat edilirken usulüne uygun maluliyet raporu sunulmadığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
    Davacı tarafından tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulmakla beraber başvurulmasaydı dahi bu tamamlanabilir bir dava koşulu olmakla haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    06/05/2019 kaza tarihi itibari ile Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 23/12/2019 tarihli Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı tarafından hazırlanan raporun kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tanzim edilmiş bir rapor olduğu gözetilerek, işin esasına girilerek davalının itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın saklama kararı veren mahkemeye gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara