Esas No: 2021/18315
Karar No: 2022/9219
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/18315 Esas 2022/9219 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/18315 E. , 2022/9219 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davalı ... vekilince duruşma istenmiş vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 22/06/2022 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ..... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler davalı ... adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 29/09/2015 tarihli ve 2014/12470 Esas, 2015/10233 Karar sayılı ilamı ile; “ Aynı olay nedeni ile açılan davada davalı ..... Org. Tar. Sera ve Gıda San. A.Ş şirketi yönünden tefrik kararı verilerek gerçek kişi davalılar hakkında görevsizlik kararı verilmesinin yargılamanın temel prensiplerinden olan usul ekonomisi açısından doğru olmadığı, davalar arasında bağlantı olduğu ve tahkikatın birlikte yürütülmesinde hukuki menfaat bulunduğu, bu durumda mahkemece, tefrik kararı verilmeden işin esasına girilerek karar verilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; tefrik kararı verilerek mahkemenin 2014/1143 esasına kaydedilen davalı ..... şirketi hakkında açılan davada 120.000,00 TL alacağın Ankara 7. İcra Müdürlüğünün kesinleşen 2012/15732 ve Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1807 sayılı takip dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı şirketten tahsiline dair verilen 12/05/2015 tarihli kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, davaya konu teminat mektubunun süresinde nakde çevrilmemesinden Halkla İlişkiler ve Pazarlama Müdür vekili olan davalı ...’ın sorumlu olduğu, diğer davalıların ise sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 120.000,00 TL nin davalı ...’dan 05/07/2013 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı ...’ın diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; ilk önce işbu davanın davalıları ile ..... Org. A.Ş hakkında birlikte açılan davada, bayilik ihalesini alan şirketin borçlarını ödememesi nedeniyle sözleşmenin davacı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, davalı firmanın davacıya borcunun bulunduğu, davalı firmanın verdiği teminat mektuplarının bir kısmının paraya çevrildiği ancak davaya konu 03/08/2011 tarihli banka teminat mektubunun diğer davalı personelin kusuru nedeniyle süresinde nakde çevrilmemesi nedeniyle firma borcunun tahsil edilemediği belirtilerek, 120.000,00 TL tutarındaki kurum alacağının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, eldeki dava dosyasında davalı şirket yönünden tefrik kararı verilerek aynı mahkemenin 2014/1143 esasına kaydedilen davada ise, Daire bozmasından önce davacı tarafından sözleşmenin bildirimsiz feshinin sözleşmeye uygun olup bayilik sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından satın alınan ürün bedellerinin ödenmediği ve davacının davalıdan bu tutarda alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 120.000,00 TL alacağın Ankara 7. İcra Müdürlüğünün kesinleşen 2012/15732 ve Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1807 sayılı takip dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı .... A.Ş den tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şu halde; davaya konu teminat mektubunun süresinde paraya çevrilmemesinden kaynaklı olan ve eldeki davada hüküm altına alınan alacağın, yerel mahkemenin 2014/1143 esas sayılı dosyasında hükmedilen alacak ile çifte ödemeye (tahsilde tekerrüre) yol açmayacak biçimde ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması doğru değil ise de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının, 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının 2. satırında yer alan “alacağın” ibaresinden sonra gelmek üzere “mahkemenin 2014/1143 esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan alacak tutarı ve Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2012/15732, Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1807 sayılı takip dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak üzere” ibaresinin eklenmesine, davacının tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ve aşağıda dökümü yazılı 20,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 22/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.