Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1355 Esas 2022/9349 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1355
Karar No: 2022/9349
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1355 Esas 2022/9349 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2022/1355 E.  ,  2022/9349 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
    MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ...vekili ve birleşen dosya davacısı T.Ekonomi Bankası A.Ş vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair verilen ek kararın temyizinin Yargıtayca incelenmesi neticesinde verilen bozma kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen asıl dava açısından davanın kabulüne, birleşen dava açısından dava konusuz kaldığında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davacı Türk Ekonomi Bankası A.Ş.'den temlik alan .... Yönetim A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
    K A R A R

    Asıl davada davacı vekili; dilekçesinde; davalı ...'dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine İzmir 17. İcra Müdürlüğü'nün 2015/11573 sayılı dosya ile takip yapıldığını, davalı borçlunun acz halinde olduğunun tespit edildiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı İzmir İli, .... İlçesi, ...... Mah. 9097 ada, 1 parselde kain B Blok 43 nolu taşınmazın davalı ...'ya ondan da davalı ...'ya devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen dosyanın davacısı; davalı .....'dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/14801 sayılı dosya ile takip yapıldığını, davalı borçlunun acz halinde olduğunu, adına kayıtlı gayrımenkulün davalı ...'ye ondan da dava dışı ...'ya devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek, davalı ...'nun tasarruf tarihindeki gerçek değeri üzerinden tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Mahkemece davalı ...'nun istinaf dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin reddine karar verilmiş, söz konusu ek karar davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 22/05/2019 gün, 2018/1498 E- 2019/741 K sayılı kararı ile istinaf talebinin reddine karar verilmiş, söz konusu BAM kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02/06/2021 gün, 2021/1162 E-2021/2269 K sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bozulmasına karar verilerek dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 07/10/2021 gün, 2021/2152 E-2021/2529 K sayılı ilamı ile "asıl dava yönnüden; dava konusu gayrimenkulün davalı 4. Kişi ... elindeyken davalı borçlunun ipotek borcundan dolayı dava dışı başka bir alacaklı tarafından cebri icraya konu edildiği, gayrımenkulün icra kanalı satıldığı, ihalenin kesinleştiği ve davalı ... elinde 691,19 TL kaldığının anlaşılmış olmasına göre arta kalan 691,19 TL ile ilgili olarak Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2016/89 E. sayılı dosyasındaki alacağının tahsil edebilmesi için davacının cebri icra işlemlerine devam etmesine,
    Birleşen dosya yönünden ise; davalı ...'nun dava konusu gayrımenkulü elinden çıkartmış olduğunun anlaşılmasına ve dava dışı ... elindeyken dava konusu gayrımenkulün dava dışı alacaklının alacağını tahsil etmek üzere cebri icraya konu edilmesi sebebi ile davalı ... elinde para kalmamasına göre; iş bu davalılar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm davacı Türk Ekonomi Bankası A.Ş.'den temlik alan..... Yönetim A.Ş. vekili tarafından ve sadece vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili yönünden temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ...'nun davalı borçlunun baldızı olmasına, davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olduğunun anlaşılmasına göre davalı ... vekilinin tüm, davacı Türk Ekonomi Bankası A.Ş.'den temlik alan ...... Yönetim A.Ş. vekilinin ise aşağıdaki bent haricindeki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Asıl dava yönünden; Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğundan, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu gözetilerek, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, dava konusu gayrımenkule ilişkin hisselerin haciz ve satışına karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece dava konusu gayrımenkulün davalılar arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya İzmir 17. İcra Müdürlüğü'nün 2015/115/73 sayılı dosyasındaki alacak ve fer'irleriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken kararda sadece tasarrufun iptaline karar verilip dava dışı alacaklının takip dosyası üzerinden cebri icra yetkisi verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Birleşen dosya yönünden;
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280 maddelerinde yazılı bu iptal şatlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tabi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. Araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edeceği husus düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerini gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre; davalı ...'nun davalı borçlunun baldızı olduğu, davalı ... ile de borçlu arasında ticari ilişki olduğu, bu durumda davalı borçludan davalı ...'ye, ondan da davalı ...'ya yapılan tasarrufların İİK 280/1 hükmü gereğince iptale tabi olduğu anlaşılmaktadır.
    Birleşen dosyanın davacısı, 4. Kişi konumundaki ...'yı davaya dahil etmemiş, davalı ...'den tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı ... yukarıda açıklandığı üzere davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişidir. Dava konusu gayrımenkul kaydında yer alan ipotek ile beraber yine davalı borçlunun durumunu bilen kişi olan ...'ya devredilmiştir. Dava konusu gayrımenkul davalı ... elindeyken dava dışı alacaklı tarafından cebri icraya konu edildiğinden ve Mustafa elinde de ihale bedelinden artan 691,19 TL kaldığının anlaşılmasına göre; davalı ...'nun da dava konusu gayrımenkulü elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri geçmemek ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 691,19 TL'den sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacı Türk Ekonomi Bankası A.Ş.'den temlik alan ..... Yönetim A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen düzeltilmesine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Türk Ekonomi Bankası A.Ş.'den temlik alan ....Yönetim A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA HMK 373/2 hükmü gereğince dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 5.708,12 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 23/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara