Esas No: 2020/3770
Karar No: 2022/9314
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/3770 Esas 2022/9314 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2020/3770 E. , 2022/9314 K.Özet:
Davacı banka, davalılarının usulsüz kredi kullandırması sonucu uğradığı zararın tazmini için dava açmıştır. Mahkeme, dava dışı müşteriye kredi kullandırılmasının mevzuata aykırı olduğunu ve davalıların ağır kusuru olduğunu belirlemiştir. Bilirkişi raporu sonucu bankanın uğradığı zararın 12.724,39 TL olduğu tespit edilmiştir. Dava dışı müşteri tarafından yapılan ödeme sonucu borç kapatılmıştır. Mahkeme, yapılan ödeme nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine, kalan bakiye yönünden ise esastan ret kararı verilmesine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, bu kararın yanlış olduğunu ve bozulması gerektiğini belirtmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki usulsüz kredi kullandırılmasından dolayı uğranılan zararın tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14/01/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... vekili ile ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı ... .... Şubesi'nde görevli olan davalıların, mevzuat ve genelgelere aykırı hareket ederek dava dışı....isimli banka müşterisine usulsüz kredi kullandırmalarından dolayı bankanın uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, kredilerin verilmesi sırasında kusurları olmadığını ve zarar doğmadığını beyanla istemin reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; dava dışı .....'ın kredi başvurusu yaptığı 22/12/2008 tarihinden bir önceki döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin 262,08 olmasına ve banka iç mevzuatı olan Bireysel Krediler Uygulama Esas ve Usullerinin 2'inci bölümünün 9.1. maddesinde tüm müşteri grupları için aylık net gelirleri kadar kredili mevduat limiti belirleneceği ifade edilmesine rağmen bu müşteriye 7.500,00 TL kredili mevduat limiti tahsis edilmiş olmasının TBK'nın 49. maddesi anlamında açıkça ağır kusur olduğu, davacı banka ile davalı çalışanlar arasında sözleşme bulunmadığından akdi faiz uygulanmasının mümkün olmadığı, 26/11/2018 havale tarihli ikinci bilirkişi raporunda akdi faizin esas alınmadığı yöntem sonucu banka zararının 12.724,39 TL olarak belirlendiği, davacı ... .... Sanayi Şubesi'nin 21/08/2019 tarihli yazısı ile dava dışı ......'ın ödeme yaptığı ve dosyanın kapandığının bildirildiği, bu haliyle dava devam ederken bankanın zararı giderildiğinden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle 12.724,39 TL yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; bakiye 14.511,29 TL yönünden ise davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; usulsüz kredi kullandırılmasından dolayı uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde .... isimli müşteriye kullandırılan kredili mevduat hesabı nedeniyle bankanın zarara uğradığı iddia edilerek asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte 27.235,68 TL'nin tahsilinin talep edildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise banka zararının 12.724,39 TL olarak belirlendiği, davacı banka şubesi tarafından dava dışı ... tarafından ödeme yapıldığının ve dosyanın kapandığının bildirilmesi üzerine mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen 12.724,39 TL yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, fakat bakiye 14.511,29 TL (27.235,00-12.724,39=14.511,29 TL) yönünden, davacı banka zararının bilirkişi raporunda 12.724,39 TL belirlenmesi nedeniyle esastan ret kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda; davacı banka şubesi tarafından 21/08/2019 tarihli yazı ile ... tarafından ödeme yapılmak suretiyle borcun kapatıldığı bildirilmiş olduğundan mahkemece davanın tümü hakkında, yapılan ödeme nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yukarıda anlatıldığı şekilde bilirkişi raporunda belirlenen tutar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer kalan bakiye miktar yönünden ise esastan ret kararı verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz eden davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı vekili ve davalılar ... ve ...'e geri verilmesine 23/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.