Esas No: 2015/8975
Karar No: 2016/6971
Karar Tarihi: 21.11.2016
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8975 Esas 2016/6971 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanıklar ... ve ... hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Sanıkların iştirak halinde eğitim verilmediği halde gerçeğe aykırı bireysel eğitim planları düzenleyerek kuruma ibraz etmek suretiyle ...’nde sahte resmi belge düzenlenmesine sebebiyet verdiklerinin anlaşılması karşısında suça konu belgelerin özel belge niteliğinde olduğu yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların hükümlerden çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin kısmen isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçların uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
a- ..... Cumhuriyet Başsavcılığının ...... Esas sayılı iddianamesi ile sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e maddesi gereği cezalandırılması istendiği halde aynı madde son fıkra açısından sanıklara ek savunma hakkı verilmeden söz konusu madde ile ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu açısından hükmedilen adli para cezası açısından, menfaat miktarından az olmayacak şekilde gün adli para cezası belirlendikten sonra sonuç cezanın bulunması gerekirken, toplam menfaat miktarına göre gün adli para cezası belirlendiğinden gün adli para cezasına ayrıca TCK"nun 43. madde uygulanması suretiyle para cezası tayini,
c) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
3-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede;
... Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2011 tarihli iddianamesi ile suç tarihinde ...... Özel Eğitim Merkezi Müdürlüğü"nde fizyoterapist olarak görev yapan sanığın, diğer sanıklarla iştirak halinde kurumda eğitim almadığı halde bazı öğrenciler hakkında gerçeğe aykırı bireyselleştirilmiş eğitim planları düzenleyerek imzalamak suretiyle suça konu belgeleri ilgili kamu kuruma ibraz ederek haksız menfaat elde ettiği bu şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde sanığın uzman öğretici sıfatıyla ilgili özel kurumda çalıştığını ifade etmiş olması ve 14.02.2007 gün ve 26434 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ve iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9/son maddesindeki "Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, görevleri sırasında suç işlemeleri veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayılır” amir hükmü uyarınca; suça konu evraklarda “fizyoterapist” olarak imzası bulunan sanığın kurumdaki görev ve ünvanının tespiti ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9/b maddesinde sayılan ünvanlardan birine sahip olması halinde sanık hakkında soruşturma izni alınması ve izin koşulunun gerçekleşmesi durumunda ise aynı Yasanın 9/son madde ve fıkrası da dikkate alınmak suretiyle sahtecilik eylemlerinin TCK"nun 204/2. maddesindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağının gözetilmemesi;
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.