Esas No: 2021/13749
Karar No: 2022/9324
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13749 Esas 2022/9324 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13749 E. , 2022/9324 K.Özet:
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen bir kararın temyiz davası olan bu mahkeme kararında davacı vekili trafik kazasında yaralanıp malul kalan müvekkilinin tazminat talebini yetersiz bulduğunu açıklamıştır. Davalı vekili ise müvekkiline yeterli ödemenin yapıldığını ve sorumluluklarının kalmadığını savunmuştur. Hakem heyeti, davacının karşılanmamış zararının olmadığını gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyeti davacının itirazını reddetmiştir. Bunun üzerine davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Mahkeme, dosyadaki bilgi ve belgelere göre sair temyiz itirazını reddetmiş, ancak teknik faiz uygulanmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, davacının bakiye ömrü süresinin belirlenmesi ve progresif rant formülünün kullanılması gerektiğini ifade ederek bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri: Kararda, KTK'nun 90. maddesindeki \"bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir\" bölümündeki \"bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda\" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildiği belirtilmiştir. Ayrıca, tazminat hesaplamasında kullanılması gereken cetvellerin %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulamasıyla artık kullanılamayacağı vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı ... şirketince ödeme yapılsa da bu ödemenin davacının zararlarını karşılamakta yetersiz kaldığını açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 3.054,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.947,00 TL rapor ücretinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya yeterli ödeme yapıldığını ve sorumluluklarının kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının karşılanmamış zararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, aktüer hesabında bakiye ömrün tespitinde kulalnılan TRH 2010 tablosunun uygulanmasında isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara dayalı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, tazminat hesabına yönelik olarak alınan raporda davacının bakiye ömrünün tespitinde TRH 2010 tablosu ve teknik faiz olarak %1.8 uygulanmış, Hakem Heyetince anılan hesaplama karara esas alınarak karar verilmiştir. Tazminat hesabında TRH 2010 tablosunun kullanılmasında isabetsizlik yok ise de uygulanan teknik faiz yönünden; Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.
Somut olayda; hakem heyeti tarafından karara esas kabul edilen aktüer raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapıldığı; hakem heyeti tarafından bu hesaba göre karar verildiği görülmektedir. Dairemizin içtihatları gereği, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu'nun kullanılması yerinde olmakla birlikte %1,8 teknik faiz ve işleyecek devre bakımından "devre başı ödemeli belirli süreli rant" yöntemi kullanılması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı için, TRH 2010 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından "progresif rant" formülü kullanılarak tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği dikkate alınmak suretiyle, bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.