Esas No: 2016/9263
Karar No: 2016/6944
Karar Tarihi: 21.11.2016
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/9263 Esas 2016/6944 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
I)Sanık hakkında dolandırıclık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
1-Sanığın, eşi ..."ya ait taşınmazın parselasyonunun yapılması için katılanla anlaşarak, suça konu senedi eşinin yerine sahte olarak imzalamak/imzalattırmak suretiyle katılana verdiği ve bu suretle yüklenen suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; aşamalarda, katılanla sözlü olarak 60.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, katılanın edimini yerine getirdiğini, 30.000,00 TL"sini iş yerine geldiğinde elden verdiğini, daha sonra kendilerine 1.500.000,00 TL"lik suça konu senet ve 30.000,00 TL"lik icra takibinin yapıldığına dair yazının geldiğini, senetteki yazı ve imzaların kendisine ve eşine ait olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini savunması, katılanın da elindeki 1.500.000,00 TL"lik senede rağmen fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup yalnızca 30.000,00 TL"sini icra takibine konu yapması, ayrıca katılanla yapılan 04.10.2007 tarihli sözleşme gereğince verilen teminat senedindeki meblağın yüksek tutarda olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, taraflar arasındaki sözleşmeye konu ..."ya ait ...mevkinde kain 2317 parsel sayılı gayrimenkulün suç tarihlerinde maddi değerinin ne kadar olduğu, davaya konu parselasyon işlemleri için ne kadar masraf yapıldığı hususları belediye ve ilgili kurumlardan sorularak sözleşme gereğince teminat olarak belirlenen miktarın yapılan işe göre ne kadar fazla/eksik olduğunun tespit edilmesi, suç tarihinde bu bölgede bu tür parselasyon işlemlerinin katılan ve bu işleri yapan şahıslarca ne kadarlık bedel veya arsa payı üzerinden yapıldığının araştırılmasından sonra, katılan ve tanık ..."in senet üzerindeki "04.10.2007 Tarihli Sözleşmenin ... Ciro Edilemez" ibarelerinin sanık tarafından yazıldığı belirtilmesine rağmen alınan raporlarda sanığın eli ürünü olduğunu gösterir nitelik ve yeterlikte bulgu saptanamamış olduğunun tespit edildiği de gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde eksik araştırma ve soruşturma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanunu’nun 688/6 ve 689/4. (suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda düzenleme tarihinin yazılı bulunması zorunludur. Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan suça konu senette düzenleme tarihi bulunmadığından, kambiyo senedi vasfında olmadığı, bu nedenle sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
b)Sanık müdafinin son celsede “varsa karşı tarafın tüm zararını gidermek istiyoruz” beyanına karşı, katılan vekilinin “zararımız konusunda şu anda beyanda bulunamayacağım, süre verilsin beyanda bulunacağım” demesine rağmen süre verilmeden ve sanığa zararı giderme imkanı tanınmadan aynı celsede hüküm kurularak sanık tarafından katılanın zararı giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmaması karşısında; suç nedeniyle herhangi bir somut zararın bulunup bulunmadığı, var olması halinde sanığın bu zararı giderip gidermeyeceğinin belirlenmesinden sonra, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında engel teşkil eden sabıkası bulunmayan sanık hakkında ertelemeye göre daha lehe sonuç doğuran hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin değerlendirilmesi gerekirken, “katılanın zararı giderilmediğinden” bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.