Esas No: 2021/10161
Karar No: 2022/9466
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10161 Esas 2022/9466 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10161 E. , 2022/9466 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; davacıların murisleri ...'in 11/08/2013 tarihinde vefat ettiğini, murisin Finansbank kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, sigortalının vefat teminatının 50.000 TL olması nedeniyle murisin kullanmış olduğu konut kredisine kalan borcunun 37.000 TL olduğunu, bu borcun sigorta şirketi davalı ...tarafından karşılanması gerekirken banka şubesine başvurduklarında banka tarafından sigorta sözleşmesinde murisin imzasının bulunmaması sebebiyle bedelin karşılanmadığını bu nedenle 37.000 TL kredi borcunun bulunduğu söylediklerini, ancak murisin sigorta bedellerini yatırdığını ve sigorta poliçesinin halen geçerli olduğunu ileri sürerek, bankaya karşı 37.000 TL borçlu olmadığının tespitine, teminat tutarından 37.000 TL borcun mahsubundan sonra kalan 13.000 TL'nin murisin ölüm tarihi olan 11/08/2013 tarihinden işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ... Finans Emeklilik ve Hayat AŞ vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... AŞ, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, davalı ...tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2015/36269 E.-2018/6067 K. sayılı kararı ile; ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla tüketici mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile davacıların murisleri ...'in konut kredisi nedeni ile davalı ...'a borçlu bulunmadığının tespitine; davacılar lehine istem gibi 13.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Finans Emeklilik A.Ş.'den alınarak davacılara verilmesine;alacak talebi yönünden Finansbank A.Ş.'ye açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde;bankaya karşı 37.000 TL borçlu olmadığının tespitine, teminat tutarından 37.000 TL borcun mahsubundan sonra kalan 13.000 TL'nin taraflarına ödenmesi talep etmiştir.
Mahkemece "Davanın kısmen kabulü ile, davacıların murisleri Ramazan Gülten'in konut kredisi nedeni ile davalı ...'a borçlu bulunmadığının tespitine;davacılar lehine istem gibi 13.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Finans Emeklilik A.Ş.'den alınarak davacılara verilmesine;alacak talebi yönünden Finansbank A.Ş.'ye açılan davanın husumet yönünden reddine," karar verildiği, dava tamamen kabul edilmiş gibi vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararının gerekçesinde ise “...ölüm yılına göre sigorta poliçesinde belirtilen 46.656-TL sigorta vefat teminatına hak kazanıldığı, sigorta priminin üç yıl olarak yıl bazında 250,62-TL’den toplam 751-TL ödendiğinin tarafların kabulünde bulunduğu, ödenen priminin sigorta poliçesinde belirtilen toplam 3759,30-TL’ toplam prim borcundan mahsubu ile 3007,44-TL toplam prim borcunun ve kredi sözleşmesi gereğince kalan kredi borcu olduğu bankadan gelen yazı cevabında belirtilen 30.019,94-TL’nin hak kazanılan teminattan indirilmesi sonucu bakiyesinin dava dilekçesinde istenilen alacak miktarına ulaştığından, hayat sigortası vefat teminatının davacılar lehine tahsili ile teminattan mahsup neticesinde kredi borcunun bulunmadığına dair belirtilen sebep, delil ve gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiş ve böylece hükümle gerekçe arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır.
6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi uyarınca; gerekçeli karar, hüküm sonucuna aykırı olamaz. Mahkeme kararındaki bu çelişkinin, bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle hüküm ile gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... AŞ vekili ve davalı ... Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... AŞ vekili ve davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...ve davalı ...'ye geri verilmesine 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.