Esas No: 2021/14592
Karar No: 2022/9431
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/14592 Esas 2022/9431 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/14592 E. , 2022/9431 K.Özet:
Davacı, trafik kazası sonucu sigortasız araçlarda bulunarak yaralanmış ve malul kalmıştır. Davacı, kazadan sigortasız araçlardan birinin sahibi olan davalı ...'ın maddi zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulünü ve davalıların müteselsilen maddi tazminat ödemesine karar vermiştir. Ancak, temyiz eden davalıların itirazları üzerine Yargıtay, (1) davalıların diğer temyiz itirazları reddedilmiştir, (2) alınan aktüer raporundaki hesaplama hatası nedeniyle hüküm bozulmuştur, (3) davacının müterafik kusuru için takdiri indirim yapılmamıştır, ve (4) sadece davalı ...'ten sorumlu tutulan manevi tazminat için yanlış şekilde diğer davalıya da sorumluluk yüklenmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi: Maddi tazminat hesaplanırken kusuru bulunan tarafın kusur oranı dikkate alınarak indirim yapılabilir.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a ve 373/1. maddeleri: Temyiz edilen kararın bozulması durumunda, dosyanın bir alt mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Vezirköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalılar vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine ilişkin verilen kararın süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; trafik sigortası bulunmayan traktör ve motorsikletin karıştığı kaza sonucunda sigortasız motorsiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp malul kaldığını, her iki araç da sigortasız olduğundan ...'nın maddi zarardan sorumlu olduğunu belirterek, sonradan artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL. maluliyet tazminatının her iki davalıdan (müteselsilen) ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın davalı ...'ten kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 17/12/2019 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 140.008,19 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 3.202,06 TL. geçiçi işgöremezlik ve 136.806,13 TL. sürekli işgücü kaybı olmak üzere toplam 140.008,19 TL. maddi tazminatın davalı ... için kaza ve diğer davalı için dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'ten tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalılar vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, kazaya karışan davalı ...'e ait sigortasız traktör bakımından, kaza tarihinde geçerli teminat limitinin 250.000,00 TL. olduğu ve davalı ... aleyhine hükmedilen maddi tazminatın da bu limitin altında kaldığı dikkate alındığında, davacının yolcu olduğu motorsiklet bakımından gerekli araştırma yapılmadığına ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenip kusur oranlarını belirleyen 30/11/2018 tarihli rapor ile davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranını, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ile ekindeki cetvellere uygun biçimde belirleyen 20/04/2018 tarihli uzman heyet raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının hak kazanabileceği maddi tazminatın hesaplanması için alınıp hükme esas kabul edilen 23/09/2019 tarihli aktüer raporunda; davacının 60 yaşının son bulduğu 10/05/2054 tarihine kadar aktif dönem ve bu tarih ile muhtemel bakiye ömür süresi sonu olan 26/05/2059 tarihi arası için de pasif dönem hesabının yapıldığı belirtilmiştir. Ancak; davacının aktif dönemi 10/05/2054 tarihinde son bulduğundan, aktif devre hesabı anılan tarihe kadar yapılması gerektiği halde, 2054 yılının tamamı aktif devre içindeymiş gibi hesap yapılıp (2054 yılının tamamına ait gelir hesaplamaya dahil edilip), mükerrer hesaplamaya yol açılmıştır. Bu nedenle, esas alınan rapordaki hesaplama hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle; aktif devre sonu ile bir bölümü pasif devre içinde kalan 2054 yılına ait hesaplamadaki hatanın düzeltilmesi için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (kök rapordaki diğer hesaplamalar bakımından, temyiz eden davalı ... lehine oluşan usuli kazanılmış haklar korunarak) karar verilmesi gerektiğinden, hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Davalı taraf, davacının ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binmek ve kask takmamakla müterafik kusurlu olduğu savunmasında bulunmuş; mahkeme tarafından, yaralanmanın niteliği gereği kask takmamanın etkili olmadığı gerekçesiyle müterafik kusur bulunmadığı sonucuna ulaşılmış; ehliyetsiz sürücünün aracına binme bakımından bir değerlendirme yapılmamıştır.
Dosya kapsamındaki ifadelerden, davacı ile yolcu olarak bindiği araç sürücüsü ...'in aynı yaşlarda ve arkadaş oldukları anlaşılmaktadır. Hayatın olağan akışına göre, davacının arkadaşı olan sürücünün gerekli ehliyetnameye sahip olup olmadığını bilme ihtimalinin yüksek olduğu ve davacının ehliyetsiz sürücünün aracına binmekle müterafik kusurlu olduğu dikkate alınarak, TBK'nın 52. maddesi uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim yapılması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı taraf, manevi tazminatın sadece davalı ...'ten tahsilini talep etmiş; mahkeme tarafından da davacının talebi kısmen kabul edilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminatın davalı ...'ten tahsiline karar verilmiş; manevi tazminattan davalı ... sorumlu tutulmamış olmasına rağmen; davacı lehine hüküm altına alınan manevi tazminat üzerinden hesaplanan vekalet ücretinden ve manevi tazminatın harcından ... da sorumlu tutulmuştur. Kabul edilen manevi tazminat yönünden, sadece sorumluluğuna hükmedilen davalı aleyhine vekalet ücreti ve harca hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, davacının manevi tazminat talebinden sorumlu tutulmayan davalı ... aleyhine de vekalet ücreti ve harca hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun'un 373/1. maddesi uyarınca, dosyanın Vezirköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ve Dairemiz karar örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 27/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.