Esas No: 2021/11015
Karar No: 2022/9421
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11015 Esas 2022/9421 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11015 E. , 2022/9421 K.Özet:
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kararı sonrasında davalı tarafın temyiz talebi üzerine incelenen davada, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemiyle açılan davada, anlaşmada belirlenen tazminat miktarı ödendiği için başvurunun hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi gerektiği savunulmuştur. Ancak, kullanılan ifade teknik olarak geçerli olmayıp anlaşmanın şartı yerine getirildiği ve iki yıllık hak düşürücü süre içinde tahkime başvurulmamış olması nedeniyle başvurunun hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, itiraz hakem heyeti kararı bozulmuştur.
2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nun Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar başlıklı 111. maddesi, Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu belirtmektedir. Tazminat miktarlarına ilişkin olarak yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 2019/İHK-2466 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu davalıya ... ile sigortalı aracın karıştığı 14/12/2014 günlü tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve maluliyet oluştuğunu, sigortanın yapmış olduğu kısmi ödemenin davacının zararını karşılamadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalarak şimdilik 41.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuş ve ıslah dilekçesiyle talebini 66.324,28 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; talebe konu olay nedeniyle davacıya ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını, başvurunun iki yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra yapıldığını belirterek, talebin reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; ibranamenin düzenlendiği tarihten itibaren iki yıllık hak düşürücü süre geçirildiği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş; davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine, itiraz hakem heyetince, itirazın kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulü ile 66.324,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 29/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nın Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar başlıklı 111. maddesinde” Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Somut olayda, talebe konu trafik kazası 14/12/2014 tarihinde meydana gelmiş, davacının başvurusu üzerine davalı ... ile aralarında 31/05/2016 tarihli tazminat makbuzu ve ibraname başlıklı anlaşma imzalanmıştır. Anlaşma metninde belirlenen 26.332,00 TL tutarındaki tazminat miktarı da davacının belirttiği banka hesap numarasına 10/06/2016 tarihinde ödenmiştir. Her ne kadar İtiraz Hakem Heyetince anlaşma metninde davacının “belirlenen tazminatın önceden bildirdiğim banka hesap numarasına ödenmesi şartıyla tamamen aldım” şeklindeki beyanı şerh olarak değerlendirilerek, anlaşmanın şarta bağlı olarak imzalandığı kabulü ile hüküm tesis edilmişse de kullanılan bu ifade teknik olarak geçerli bir şerh olarak değerlendirilemez. Kaldı ki anlaşmada mutabık kalınan tazminat miktarı da 10/06/2016 tarihinde başvuru sahibinin banka hesabına ödenmiş ve edim yerine getirilmiştir. 2918 sayılı KTK.’nın 111/2. maddesinde düzenlenen iki yıllık süre hak düşürücü süre olup, zamanaşımında olduğu gibi durması ya da kesilmesi de söz konusu değildir. Yine söz konusu trafik kazası sonucu davacıda oluşan malûliyetin tespitine yönelik olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 18.01.2018 tarihli adli bilirkişi kurulu raporu içeriğinde davacıda oluşan maluliyetin zamanla gelişen ve artan bir durum olduğuna dair açıklama da mevcut değildir. Açıklanan bu yönler birlikte gözetildiğinde, ibradan sonraki iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde tahkime başvurulmamış olmasına göre, başvurunun hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.