Esas No: 2020/30309
Karar No: 2022/12711
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/30309 Esas 2022/12711 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/30309 E. , 2022/12711 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret, kasten yaralama, kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde :
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkûmiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
2) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde :
Adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nin 58/3. maddesi gereğince, seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilerek temel cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 125/3-a, 125/4. ve 43/2. maddeleri gereği hükmolunan "531 gün" adli para cezasından TCK'nin 62. maddesine göre (1/6) oranında indirim yapılırken "442 gün" yerine hesap hatası yapılarak "441 gün" adli para cezasına hükmedilmesi ve devamında TCK'nin 52/2. maddesi uyarınca sonuç adli para cezasına hükmedilirken "8.840 TL adli para cezası yerine "8.820 TL" adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi gereğince “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmü gözetilmeden, sanık hakkında adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hükmün ilgili fıkrasından "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarına" ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine "ödenmeyen adli para cezasının 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesinde belirtilen yönteme uygun biçimde infazına" karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde :
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen suçtan zarar gören ...’nın gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK’nin 260/1. fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Suçtan zarar gören kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK’nin 233. ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ile suçtan zarar gören kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.