Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17117 Esas 2022/9729 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/17117
Karar No: 2022/9729
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17117 Esas 2022/9729 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/17117 E.  ,  2022/9729 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın, süresi içinde ihbar olunan vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; davalının sevk ve idaresindeki aracın, müvekkili ...'a ait araca çarpması neticesinde müvekkilinin aracının köprüden düştüğünü ve araç içinde bulunan müvekkili ...’ün ağır yaralandığını, bakıcı ihtiyacının ve maluliyetinin oluştuğunu, müvekkili ...'a ait aracın da kaza neticesinde kullanılamaz hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL geçici işgücü kaybı tazminatı, 500,00 TL sürekli işgücü kaybı tazminatı, 500,00 TL bakıcı ve yol masrafı olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminatın ve 7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkili ...'ye verilmesine ve müvekkili ... yönünden bilirkişi raporu ile alacak miktarı belirlendiğinde arttırmak kaydıyla 500,00 TL araç hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, 16/05/2016 tarihli artırım dilekçesi ile davacı ... yönünden maddi tazminat talebini 276.992,75 TL’ye ve davacı ... yönünden maddi tazminat talebini 5.250,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ceza dosyasının kesinleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacılardan ...’ün manevi tazminat talebinin kabulü 7.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ...’ün maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 229.817,02 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 28/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacılardan ...’ın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.025,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 28/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş; Bölge Adliye Mahkemesince, taraf sıfatı bulunmayan ve aleyhine karar verilmeyen ihbar edilenin istinaf başvurusunun değerlendirilmesine yer olmadığına, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-İhbar olunan ... Sigorta Şirketi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmü temyiz etme hakkı, davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan, davaya katılmadıkça kanun yollarına başvurma hakkı yoktur. Ancak mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan davanın ihbar olunduğu kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. Somut olayda; dava, ... Sigorta Şirketine ihbar edilmiş, ancak ihbar olunan feri müdahale talebinde de bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; ... Sigorta Şirketinin ihbar olunan sıfatı dışında başkaca bir sıfatı bulunmayıp aleyhine hüküm de oluşturulmadığı ve bu nedenle hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla temyiz hakkı bulunmayan ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir.
    2-Davalının, davacılardan ...’a yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar bakımından temyiz sınırı taraflar bakımından ayrı ayrı belirlenecektir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2021 yılı için 78.630,00 TL’dir.
    HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 78.630,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
    Davalının, davacılardan ... bakımından temyize konu ettiği miktar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Davalının, davacılardan ...’e yönelik temyiz itirazlarına gelince:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalının, davacılardan ...’e yönelik yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının davacılardan ...’a yönelik temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalıların davacılardan ...’e yönelik temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 12.090,49 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ihbar olunan ... Sigorta A.Ş'ye geri verilmesine, 29/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara