Esas No: 2022/1840
Karar No: 2022/9726
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1840 Esas 2022/9726 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/1840 E. , 2022/9726 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
MAHKEMESİ : Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/325-2019/371 sayılı dosyasında;
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkin asıl ve birleşen davaların yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 25/06/2020 tarihli ve 2020/967 Esas, 2020/2347 Karar sayılı bozma ilamında özetle; mahkemece verilen ilk kararın temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/12/2018 gün ve 2018/1002 esas, 2018/12579 karar sayılı ilamı gereği, asıl davada davalı ...’nın araç işleten olmadığı sabit olduğuna göre bu davalı yönünden istemin husumetten reddi ile aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği halde mahkemece, anılan davalı hakkında da karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilerek davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığına değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleşen dava yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamından; asıl davanın, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddedildiği, davalı ... kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 36.730,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozmadan önce verilen 24/10/2019 tarihli, 2019/279 Esas, 2019/836 Karar sayılı kararda, davalı ... kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.430,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsiline karar verilmiş; bu karar, davacılar tarafından temyiz edilmemiştir. Her ne kadar davalı ... yönünden asıl davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğinden anılan davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirse de davacılar önceki kararı temyiz etmediğinden, davacılar aleyhine belirlenen vekalet ücreti bakımından davalı ... yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak davacıların sorumlu olduğu vekalet ücretinin bozma öncesindeki karardaki miktarla (10.430,00 TL) sınırlı tutulması gerekirken fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının asıl dava yönünden altıncı bendinde yer alan “36.730,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “10.430,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 29/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.