Esas No: 2021/24313
Karar No: 2022/9651
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24313 Esas 2022/9651 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/24313 E. , 2022/9651 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 07/06/2012 tarihinde davalının ... poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın sürücüsü ve davacının eşi olan murisi Mahmut Kaçar'ın karıştığı kaza neticesinde vefat ettiğini, davacının sigorta şirketine başvurduğunu ancak ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 24.07.2014 tarihli ıslah dilekçesinde bilirkişi raporu doğrultusunda 87.836,93 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; işbölümü itirazlarının kabulü ile dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, müteveffanın kusuru nedeni ile mirasçılarının talepte bulunmayacağını belirterek davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1.000,00 TL'nin dava tarihinden, 86.836,93 TL'nin ıslah tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi'nin 16/10/2017 gün ve 2015/3001 E.-2017/9070 K. sayılı ilamında "asgari geçim indiriminin, pasif dönem zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağına ilişkin ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle mahkeme kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, birleşen davada ek bilirkişi raporu doğrultusunda 58.258,87 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, birleşen dava yönünden cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucuna göre toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl dosya açısından davanın kabulü ile 87.836,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının (1.000,00 TL'sinin dava, 86.836,93 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleşen dosya açısından davanın kabulü ile 58.258,87 TL'nin 21/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkeme tarafından bozmadan önce yürütülen yargılamada alınıp hükme esas kabul edilen 25/06/2014 tarihli aktüerya raporunda, 2014 yılı verilerine göre davacı için 87.836,93 TLdestekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış; davacı taraf bu rapora itiraz etmemiş ve rapordaki bedel üzerinden davasını ıslah etmiş; mahkemece, davacı için 87.836,93 TL maddi tazminata hükmedilmiş; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamıyla, Daire uygulamalarına uygun pasif dönem için hesaplamanın AGİ hariç asgari ücret üzerinden yapıldığı ek hesap bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle hüküm davalı ... yararına bozulmuştur.
Bozma kapsamında yürütülen yargılamada; maddi tazminat hesabı için yeniden alınan 14/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise; bozma gereği davacının saptanan geliri olan ücret üzerinden rapor tarihindeki (2019) verilere göre hesaplama yapılmış; mahkeme tarafından da bu raporda hesaplanan tazminat miktarları (146.095,80 TL) asıl ve birleşen davaların kabulü ile hüküm altına alınmıştır.
Oysa, davalı lehine ilk hükmün bozulduğu ve bozma ilamının kapsamı; davacının ilk hükme esas alınan 25/06/2014 tarihli hesap raporuna itirazının bulunmadığı ve ilk kararın temyiz edilmediği; bu rapordaki hesaplama yöntemi yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmadan bozma sonrası alınan bu raporda hesaplanan daha yüksek tazminat miktarları üzerinden karar verilmesi hatalıdır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 16/10/2017 gün ve 2015/3001 E.-2017/9070 K. sayılı bozma ilamında belirtilen şekilde, pasif dönemin Agi hariç ücret üzerinden 2014 yılı verilerine göre (işlemiş/ işleyecek devreler yönünden) bozma gereği yerine getirilerek tazminat hesabının yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (davalı ... lehine usuli kazanılmış hak oluşturan yönlerin göz önünde bulundurulmasıyla) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.