Esas No: 2021/13186
Karar No: 2022/9637
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13186 Esas 2022/9637 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13186 E. , 2022/9637 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 06/03/2016 tarihinde davalıya sigortalı araç ile seyir halindeyken gerçekleşen çift taraflı kazada yolcu olan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 108.723,52 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile
108.723,52 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 28/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun maluliyet raporu sunması için davacıya iki kez süre verildiği, süresi içerisinde raporun sunulmadığı, Hakem kararına esas alınan maluliyet raporuna karşıda davalı ... şirketi tarafından itiraz edilmesi nedeniyle hükme esas alınamayacağı, maluliyet raporu hazırlanması ve aktüerya raporu alınması işlemlerin yargılama süresi içerisinde tamamlanmasının mümkün olamayacağı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “1- Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. 2-Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. 3-Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun "Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı" başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin
bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacı tarafça ...Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın 23/09/2019 tarihli raporu ile tahkim başvurusunda bulunularak davalı taraftan zararın tazmini talep edilmiştir. İş bu raporda davacının maluliyetinin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğe ekli cetveller kullanılarak değerlendirilmesi sonucu % 11 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğunu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, anılan rapor hükme esas alınarak başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan raporu düzenleyen heyette ortopedi ve travmatoloji uzmanı, fiziksel rehabilitasyon uzmanının yer almadığı, raporun yönetmeliğe uygun düzenlenmediği gerekçesiyle davacı tarafa Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun rapor sunması için 2 kez süre verildiği , davacı tarafça raporun sunulmadığı ve akıbeti hakkında da bilgi verilmediği, davalı tarafından da rapora itiraz edilmesi nedeniyle hakem kararının esas aldığı rapora göre hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılarak başvurunun usulden reddine karar verilmiş ise de 06/03/2016 kaza tarihi itibari ile "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümleri yürürlükte olup İtiraz Hakem Heyeti tarafından kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre uzman bilirkişi heyetinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın, Hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.