Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/14016 Esas 2022/9647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/14016
Karar No: 2022/9647
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/14016 Esas 2022/9647 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/14016 E.  ,  2022/9647 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonucunda; davacının davasının kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 14/12/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili 13/07/2020 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 02/12/2018 tarihinde davacının yolcu olduğu araç davalıya sigortalı aracın karıştığı tek taraflı kazada davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli işgöremezlik ve 100,00 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplamda 5.100,00 TL tazminatın temerrüt tarihi 09/04/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 81.214,18 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın kabulü ile 81.214,18 TL maddi tazminatın 22/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle cismani zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 02/12/2018 tarihli raporunda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının kazadan kaynaklı sürekli maluliyet oranının %8 olduğu tespit edilmiştir. İşbu rapor kaza tarihi itibariyle yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre hazırlanmış olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara