Esas No: 2022/3650
Karar No: 2022/13052
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3650 Esas 2022/13052 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3650 E. , 2022/13052 K.Özet:
Sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Hırsızlık suçu nedeniyle verilen hükmün temyiz incelemesinde dosyadaki diğer itirazların reddedildiği ancak ceza miktarı yönünden kazanılmış hak oluştuğu tespit edilmediği için fazla ceza tayin edildiği görülmüştür. Bu nedenle hüküm bozulmuş ve infaz miktarı düzenlenerek onanmıştır. İş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarına ilişkin olarak ise suçun işlendiği tarih itibariyle zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan dava düşürülmüştür. CMK’nın 231/8. ve 11. maddelerine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde denetim süresi içinde verilecek yeni bir suç nedeniyle mahkemece hükmün açıklanacağı ve duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı düzenlemeleri yer almaktadır. Ayrıca TCK’nın 53/2, 66/1e ve 67/4 maddelerine göre iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları için öngörülen cezanın üst sınırına gö
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre sanık bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09/09/2012 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 02/10/2012 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Mahkemenin 02/12/2015 tarihli kararıyla sanık hakkında 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildiği, kararı sanığın temyiz ettiği ve aleyhe temyiz bulunmadığının anlaşılması karşısında, ceza miktarı yönünden kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebepten dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına "CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan 2 yıl 1 ay hapis cezasının 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası üzerinden infazına” cümlesinin yazılması, suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 116/2-4 ve 151. maddesinde tanımlanan iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, bu suçlar için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık zamanaşımının, suç tarihi olan 21.08.2008 gününden karar tarihine kadar geçmiş bulunması nedeniyle zamanaşımından düşme kararı verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 22/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.