Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/11616 Esas 2022/13017 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/11616
Karar No: 2022/13017
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/11616 Esas 2022/13017 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2021/11616 E.  ,  2022/13017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ... hakkında mahkemece hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde belirtilmemiş ise de, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde yer alan “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca önceki hükümlülüklerinden en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/6-1431 E., 2013/18 K. sayılı kararında da kabul edildiği gibi, sanıkların mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek bulunmadığı, bu durumun infaz aşamasında gözetilebileceği hususu gözönüne alındığında sanıkların mükerrirliğine esas alınan ilamın hükümde gösterilmemesi bozma sebebi olarak kabul edilmemiş, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    1-Suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 116/2, 119/1-c, 31/3, 151/1, 31/3. maddelerinin gerektirdiği cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımının 22/04/2016 olan karar tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının, CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    2-Sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 07/12/2015 tarihli tensip zaptında sosyal inceleme raporu düzenlenmesi için sosyal hizmet uzmanı görevlendirilmesine karar verildiği, İnegöl Nöbetçi Çocuk Mahkemesince, cezaevi ile yapılan görüşmede kurumda sosyal hizmet uzmanı bulunduğu ve talep doğrultusunda sosyal inceleme raporu düzenlendiği, kurum ile irtibata geçilerek evrakın gereğinin yapılması gerektiğinden bahisle talimat müzekkeresinin iade edildiğinin anlaşılması ve dosya içerisinde ve UYAP kayıtlarında yapılan incelemede suça sürüklenen çocuğa ait sosyal inceleme raporuna rastlanılmaması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınması veya alınmaması durumunda yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 22/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara