Esas No: 2021/23552
Karar No: 2022/13123
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/23552 Esas 2022/13123 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/23552 E. , 2022/13123 K.Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen cezanın dava zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle hükmü bozdu ve açılan kamu davasının düşürülmesine karar verdi. Ancak hırsızlık suçundan verilen hüküm için mahkeme, suçun nasıl işlendiğine dair yeterli kanıt toplanmadığı gerekçesiyle hükmü bozdu ve uzlaştırma işlemi yapılması gerektiğini belirtti. Kararda, suça sürüklenen çocuğun fiilini algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin takdir edilmesi için sosyal inceleme raporu alınması gerektiği de vurgulandı. Kanun maddeleri olarak ise şunlar belirtildi: 5237 sayılı TCK’nın 116/2,119/1-c, 31/3. maddeleri, 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri, TCK'nın 141/1. maddesi ve TCK'nın 142/2-h, TCK'nın 142/1-e maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : İş yeri dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 116/2,119/1-c, 31/3. maddelerinde tanımlanan işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun'un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının karar tarihi olan 31.05.2016 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş,suça sürüklenen çocuk müdafıinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20/11/2018 tarihli ve 2016/6- 986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suya sürüklenen çocuk .....,’ın işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Suça konu tüp dolum tesisinde güvenlik elemanı olarak çalışan .....,’in 09.03.2015 tarihli bilgi alma tutanağında yer alan; “Tesis müdürü ile kamera kayıtlarını incelediğimizde 05:35 sıralarında tesise girerek vanaları götürdüklerini tespit ettik” şeklinde anlatımı, müştekinin beyanlarında suça konu eşyaların tam olarak nereden çalındığı konusunda açıklayıcı bir anlatımın bulunmaması mahkemece kamera kayıtlarının izlenmesi sonrası tutanağa geçen “Suça sürüklenen çocuğun yanındaki kişilerle birlikte toplam üç kişi oldukları, görüntü kaydının uzaktan yapılması nedeniyle tam net olarak görülmemekle beraber attıkları malzemelerin uzun olması nedeniyle profil demirleri olabileceği, ancak zaman zaman daha küçük ebatta malzemede attıkları, kaydın devamında aracın hareket ettiği, ancak iki kişinin yaya olarak iş yerinin önünden ayrıldıkları sırada bir kişinin görüntüden tam olarak katılana ait iş yerine mi yoksa yan tarafta bulunan ve inşaat halinde olduğu tahmin edilen iş yeri arasındaki bir boşluğa mı girdiği tespit edilememekle beraber bu alandan da bir takım malzeme aldığının gözlendiği, alman yerin tam olarak tespit edilememesi, katılana ait iş yeri eklentisine girip girmediği, tam olarak anlaşılamadığından bu durumun suça sürüklenen çocuk lehine değerlendirildiğinde atılı suçun TCK'nın 141/1 maddesinde yazılı hırsızlık suçunu oluşturduğunun anlaşıldığı” şeklindeki tespitle değerlendirmesi, mahkemece yukarıdaki tespitinde yer alan inşaat halinde olduğu tahmin edilen alandan da birtakım malzeme alındığının gözlendiği kanaatinin bildirilmesi ancak aynı zamanda iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması karşısında müşteki ve tanıkların ayrıntılı beyanlarının alınıp, kamera kayıtlarının gerekirse bilirkişi marifetiyle izlenmesi sağlanıp, ihtiyaç duyulursa keşif de yapılarak suçun eklenti niteliği taşıyan bir yerden mi, devam etmekte olan bir inşaat alanından mı yoksa bu kapsamlarda olmayan açıkta duran eşyalara yönelik olarak mı işlendiği hususları açıklığa kavuşturulup, TCK'nın 142/2-h, TCK'nın 142/1-e ve TCK'nın 141/1. maddelerinden hangisinin kapsamına girdiği tespit edilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3- Kabule göre ise;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup sanığın eylemine uyan TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 22/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.