Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3432 Esas 2022/13050 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3432
Karar No: 2022/13050
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3432 Esas 2022/13050 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık bir nitelikli hırsızlık suçundan dolayı 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Ayrıca, daha önce verilen erteli mahkumiyet hükmü de yeniden suç işlediği gerekçesiyle infaz edilmiştir. Ancak, Kanunun ilgili maddesi gereği, infazın aynen yapılması hususunda hatalı bir karar verilmiştir. Bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararı kanun yararına bozarak, önceki kararı reddetmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 143/1 ve 35/2. maddeleri özetlenerek açıklanmıştır.
2. Ceza Dairesi         2022/3432 E.  ,  2022/13050 K.

    "İçtihat Metni"


    Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 143/1 ve 35/2. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/2067 esas, 2013/160 sayılı erteli mahkumiyet hükmünün aynen infazına dair İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2014 tarihli ve 2013/478 esas, 2014/352 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/02/2022 gün ve 25827-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2022 gün ve 2022/25922 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/2067 esas, 2013/160 sayılı kararında belirlenen denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği gerekçesi ile sanık hakkındaki anılan ilamda yer alan mahkumiyet hükmünün aynen infazına dair karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun'un 51/7. maddesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan haline göre, erteli cezanın aynen infazının takdiri hususunda dosyası üzerinden değerlendirme yapılmak üzere Mahkemesine bildirimde bulunulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde aynen infaz kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dosya kapsamına göre, mahkemenin 02/10/2014 tarihli kararının sanık ... tarafından 26/10/2016 tarihinde temyiz edildiği, 02/11/2016 tarihli ek kararla sanığın temyizinin reddine karar verildiği, bu ek kararın cezaevinde olan sanığa 5271 sayılı CMK'nın 35/son maddesi uyarınca kendisine okunup anlatılmadan tebliğ edildiğinden, tebligatın usulsüz olduğu ve hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2016 tarihli ek kararının sanık ...’ye tebliğ edilip, (sanığın cezaevinde olması halinde, cezaevindeki sanığa CMK 263 ve 35. maddelerine göre tebliği, aksi halde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel mernis adresine tebliğ yapılmak suretiyle) usulüne uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (İSTANBUL) 30. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 02.10.2014 tarihli ve 2013/478 E., 2014/352 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara