Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/2781 Esas 2020/4965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2781
Karar No: 2020/4965
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/2781 Esas 2020/4965 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 1997 yılında satın aldığı bir taşınmazın mülkiyetinin kendisine verilmemesi nedeniyle zarar gördüğünü belirterek, davalıdan şimdilik 20.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etti. Mahkeme, davayı kabul etti ve 52.398 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verdi. Ancak davalı avukatı, karara temyiz etti ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, mahkemenin yapılan ıslah talebine uygun karar vermediği gerekçesiyle hükmü bozdu. Kararda ayrıca, ıslahın ancak tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtildi ve mahkemenin ıslah talebini bozmadan sonra yapıldığı nazara alınmaksızın geçerli ıslah talebi varmış gibi kabul ederek hüküm vermesinin doğru olmadığı vurgulandı. Kararda kanun maddeleri olarak HMK'nın 177 ve devamı maddeleri, 6100 sayılı HMK'nın 177 ve devamı maddeleri ve HUMK’nun 440/I maddesi belirtildi.
13. Hukuk Dairesi         2018/2781 E.  ,  2020/4965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıdan ihaleyle ... İli, ..., 398-19 ada, 17 nolu parselin 10/04/1997 tarihinde satın aldığını, satış bedeli olarak toplam eski TL cinsinden KDV dahil 179.758.000 TL ödediğini, fakat arsanın mülkiyetinin kendisine verilmediğini, bu nedenle zarara uğradığını belirterek şimdilik 20.000,00 TL"nin 14/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Eldeki davada, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 16/06/2016 tarihli kararıyla bozulduğu, buna göre davacıya ihalede satılan ... Beldesi 398-19 ada, 17 parsel taşınmazın bulunmaması nedeniyle ifasının imkansız hale geldiği, söz konusu tarihinde 14/05/2013 olduğu, bu tarih itibariyle davacının rayiç değeri tazminat olarak isteyebileceği, denkleştirici adalet ilkesi gereğince tazminata karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak, bilirkişiden 15/11/2017 tarihli ek rapor alınmak suretiyle, 14/05/2013 tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedeli 52.398,00 TL olarak hesaplanıp, hükme esas alınmıştır. Davacının şimdilik 20.000,00 TL bedeli dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterdiği, ancak bozma üzerine alınan ek bilirkişi raporu sonrasında 25/01/2018 tarihli dilekçesi ile davasını 52.398,00 TL olarak ıslah ettiği görülmüştür. Mahkemece, davanın kabulü ile 52.398,00 TL tutarın 14/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 177 ve devamı maddeleri uyarınca ıslah ancak tahkikatın sona ermesine kadar, Yargıtay HGK"nın 04.02.1948 tarih 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı kararına göre de, ıslah tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabilir. Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca, Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra ıslah yapılamaz. Mahkemece, ıslah talebinin bozmadan sonra yapıldığı nazara alınmaksızın geçerli ıslah talebi varmış gibi ıslah edilen miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara