(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/34599 E. , 2021/4229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21/12/2016 tarih ve 2015/306 E. 2016/378 K. sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 158/1-c-f, 43, 62 ve 53 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmünün kaldırılarak, TCK"nın 158/1-c-f, 43, 62 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21/12/2016 gün 2015/306 Esas, 2016/378 Karar sayılı ilamı ile sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik yapılan katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesince verilen sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün kaldırılarak sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan yeniden mahkumiyetine dair hükmü katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin "13/07/2010, 26/09/2011, 27/09/2012" tarihleri olarak gösterilmesi gerektiği halde "2010" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak görülmüştür.
Sanığın, algılama yeteneği zayıf olan mağdur ...’nın bu durumunu bilmesine rağmen Halkbank Menderes şubesinde 13/07/2010 tarihinde 5.350 TL, Vakıfbank Menderes Şubesinden 26/09/2011 tarihinde 13.000 TL ve 27/09/2012 tarihinde 14.250 TL ihtiyaç kredisi aldırarak borçlandırdığı ve parayı kendisinin aldığı bu suretle atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03/10/2013 tarihli sağlık kurulu raporu ile 05/02/2015 tarihli heyet raporunda mağdurun akli melekelerinin yerinde olmadığının söylenmesi karşısında; tam akıl hastalarının yaptıkları hareketlerin anlam ve sonuçlarını bilemeyeceklerinden aldatılmalarından ve dolandırılmalarından bahsedilemeyeceğinden hareketle, TCK"nın 158/1-c maddesi kapsamında mağdurun suç tarihinde algılama yeteneğinin zayıf olup olmadığına ilişkin yöntemince rapor aldırılıp sonucuna göre tüm deliller toplanıp bir arada değerlendirildikten sonra suç vasfı belirlenerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, Bölge Adliyesi Mahkemesi hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de gözetilerek aynı kanunun 304/2. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.