Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2022 Esas 2021/5004 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2022
Karar No: 2021/5004
Karar Tarihi: 08.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2022 Esas 2021/5004 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı ve davalının miras yoluyla gelen haklarına ilişkin taşınmazın kimin zilyetliğinde olduğu konusunda bir ihtilaf mevcuttur. Dosya kapsamına yansıyan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, taşınmazın zilyetliğinin tespit tarihinden evvel iktisaba yeter şekilde davacı tarafta olduğu anlaşılmaktadır ve davalı taraf bu durumu kanıtlayamamıştır. Bu nedenle, Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın tamamının (tüm paylarının) davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemenin yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurması ise isabetsizdir. Bu sebeple, hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 674, Medeni Kanun Hükümleri Usul Hukuku m.434/1.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/2022 E.  ,  2021/5004 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu.
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "önceki tarihli bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği açıklandıktan sonra, mahallinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin kime ait bulunduğu, kimden kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, ortak muristen gelmekte ise ne şekilde intikal ettiği, ortak muristen gelmemekte ise tarafların hangi hakka dayanarak kullandıkları hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, taşınmazda kimin zilyet bulunduğu ve süresinin tam olarak ortaya konulması, beyanlar arasındaki çelişkilerin yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 253 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tapusunun 1/2 oranında iptali ile bu payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazda davacı ve davalının miras yoluyla gelen hakları bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların miras yoluyla kendisine intikal eden yer olup, 50 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulundurduğunu ileri sürerek dava açmış; davalı ... ise, davacının murisi ...’un amcası olup, 30 yıl öncesinde köyden göç ettiğini ve bu sırada taşınmazı bakıp gözetmesi için davacıya bıraktığını savunmuştur. Taraflara ait nüfus kayıt örneklerinden çekişmeli taşınmazın tapu kayıt maliki ... ile davacı ... arasında miras ilişkisi bulunmayıp, tarafların birbirlerine karşı 3. kişi durumunda oldukları anlaşılmaktadır. Şu halde, taraflar arasındaki ihtilaf, taşınmazın kimin zilyetliğinde olduğu, bir diğer ifade ile kimin yararına iktisap koşullarının oluştuğu noktasındadır. Dosya kapsamına yansıyan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, taşınmazın zilyetliğinin tespit tarihinden evvel iktisaba yeter şekilde davacı tarafta olduğu anlaşılmakta olup, davalı taraf, davacının taşınmazda fer" i zilyet olduğunu kanıtlayamamıştır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın tamamının ( tüm paylarının) davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara