Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2772 Esas 2020/2073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2772
Karar No: 2020/2073
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2772 Esas 2020/2073 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir şikayet davasında, sıra cetvelindeki sıraya uyulduğu ve şikayetin reddedildiği ifade edilmiştir. Şikayetçi taraf, dava dışı borçlunun taşınmazının satış bedelinin tamamının kendilerine bırakıldığını ancak adı geçenin müvekkilinin taraf olmadığı bir davada aldığı ihtiyati haczin, kendileri lehine tesis edilen ipoteğin önüne geçirildiğini iddia etmiştir. Şikayet olunan taraf ise ihtiyati hacizlerinin kesin hacze dönüştüğünü ve gerçek malik olan şirketin borcunun görünürdeki malik olan şirketin borçlarından önce ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Dairemiz daha önce açılmış bir davaya göre karar verilmesi gerektiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ve mahkeme kararı onanmıştır.
İİK'nın 282. ve 366. maddeleri kararda yer almaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2019/2772 E.  ,  2020/2073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R
    Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin tamamının şikayet olunana bırakıldığını oysa adı geçenin müvekkilinin taraf olmadığı bir dava sırasında aldığı ihtiyati haczin, kendileri lehine tesis edilen ipoteğin önüne geçirildiğini, icra müdürlüğünün gerekçesinin ve dayandığı Yargıtay içtihatlarının somut olayla örtüşmediğini, davalı yanca nam-ı müsteara dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasında taşınmazın dava dışı önceki malik ...’dan 10.06.2003 günü borçlulardan ... Tarım Gıda Tic. San. Ltd. Şti. tarafından satın alınmasına rağmen asıl alıcı olan ...Tarım Tic. A.Ş. olduğunun belirlendiğini böylelikle davalının, taşınmaz üzerindeki haciz hakkına kavuştuğunu; bu kararın borçlu ... Tarım Gıda Tic. San. Ltd. Şti"nin mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağını; gerek İcra ve İflas Kanunu’nun 282 nci ve gerek Türk Medeni Kanunu’nun 1023 ncü maddeleri hükmüne göre tapudaki görünüme güvenerek ipotek hakkı kazanan müvekkilinin iyi niyetinin korunması gerektiğini, tasarrufun iptali kararının kesinleşmediğini diğer taraftan müvekkilinin her iki şirketten de alacaklı olduğunu ve tasarrufun iptali davasının konusunun ipoteğin muvazaalı olduğu noktasında toplanmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
    Şikayet olunan vekili, ihtiyati hacizlerinin kararla birlikte kesin hacze dönüştüğünü; davanın kazanılması ile bedeli paylaşıma konu taşınmazın haczinin ve satışının istenebilir hale geldiğini, gerçek malik olan ...Tarım Tic. A.Ş"nin borcunun görünürdeki malik olan şirketin borçlarından önce ödenmesi gerektiğini, ipoteğin kimin riski için verildiğinin değil, kim tarafından verildiğinin önemli olduğunu bildirerek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, İş Bankasının ipoteğinin Yapı Kredi Bankasının ihtiyati haczinden önce olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline dair verilen kararın şikayet olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2017/1551 E, 2019/800 K. sayılı ilamı ile tasarrufun iptali davası açan alacaklının iptal ettirdiği tasarruf miktarınca dava açmayan alacaklılara göre önceliği olduğu, somut olayda şikayet olunan ... A.Ş. borçlu aleyhine tasarrufun iptali davası açıp bedellerinin paylaşımı iş bu davaya konu olan taşınmaza ilişkin tasarrufu iptal ettirmekle taşınmaz bedellerinde öncelik hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara