Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/1224 Esas 2020/8194 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1224
Karar No: 2020/8194
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/1224 Esas 2020/8194 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/1224 E.  ,  2020/8194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı-birleşen davada davalı vekili, tarafların 1985 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 7826 ada 7 parsel, 5601 ada 1 parsel, 449 parsel, ...plakalı otomobil, ... Kozmetik Ltd.Şti. üzerindeki pay ve davalının sahip olduğu tüm mal varlığı üzerinde %50 oranında hak ve alacağı bulunduğunu ileri sürerek taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 100.000 TL alacağın davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı-birleşen davada davacı vekili, asıl davanın reddini, bozma sonrasında açılan birleşen davada ise, 5602 ada 5 parselde kayıtlı 11 numaralı bağımsız bölüm, 5063 ada 9 parselde kayıtlı 11 numaralı bağımsız bölüm, 07 EP 708 plakalı motosiklet üzerinde bu malvarlığının değerinin tespit edilerek en az %50 tutarındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 141.000 TL alacağın faiziyle davacı-birleşen davada davalı kadından tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 100.000 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 2012/8655 Esas, 2012/10309 Karar sayılı ilamı ile; davacı vekilinin dilekçesinde, evlilik birliği içerisinde edinilen davalı üzerindeki mal varlığına katkısı bulunduğunu belirterek istekte bulunduğu, dava konusu taşınmazların evlilik birliği içerisinde ancak mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce satın alınarak davalı adına tescil edildiği anlaşıldığı fakat dava konusu otomobilin kayıtları olmadığından hangi tarihte edinildiğinin anlaşılamadığı, yine davacı davalı üzerindeki mal varlığının tasfiyesini istediğine göre, davalının hissedar olduğu ... Kozmetik Ltd.Şti. üzerindeki alacağı ile borçlusu ..., alacaklısı davalı ... olan, 12.11.2000 ve 23.06.2006 vade tarihli ve 1.000.000 Amerikan Doları meblağlı kambiyo senedinin tasfiyeye tabi mallardan olup olmadığı üzerinde durulmadığı, 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen hak ve alacaklar yönünden TMK.nin 202 vd. maddeleri uyarınca davanın katılma alacağı davası niteliğinde olduğunun ve davacının katılma alacağı bulunup bulunmadığının gözden kaçırıldığı, ayrıca mahkemece, taraflar üzerindeki mal varlıklarının toplam değerinin 880.475 TL. olduğu, davacının % 50 katkısı karşılığı 440.237,50 TL katkı payı alacağı bulunduğu, davacının üzerindeki mal varlığının değeri olan 291.750 TL mahsup edildiğinde davacının isteyebileceği miktarın 148.487,50 TL olabileceği belirlenerek, davacı ... üzerinde bulunan mal varlığının değeri düşülmek suretiyle alacağı belirlenmiş ise de davalı ... tarafından harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun olarak Nezaket aleyhine açılmış bir dava ve istek bulunmadığından hesaplama yöntemi ve belirlemenin usul ve yasaya uygun bulunmadığı, mahkemece davaya konu ...plakalı otomobil kayıtları, ... Kozmetik Şirketine ait kayıt, belge ve bilanço kayıtları ile Konya 6.İcra Müdürlüğünün takip dosyasına konu alacaklısı ... olan 1.000.000 USD meblağlı kambiyo senetleri (bono) ve takip dosyasının eksiksiz olarak getirtilmesi, davacı tarafça evlilik birliği içerisinde edinilen tüm mal varlığı ve hakların tasfiyesi istenildiğine göre yukarıda açıklanan mal varlığı üzerinde davacının 01.01.2002 tarihinden öncesi için 743 sayılı TKM"nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı, bu tarihten sonra edinilen malvarlığı için 4721 sayılı TMK"nin 202 vd.maddeleri uyarınca katılma alacağı ya da değer artış payı alacağı (TMK"nin 227.m.) bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak araştırılması, 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mallar yönünden tarafların çalışma ve gelirlerine ilişkin belgeler ile ekonomik ve sosyal durumları göz önünde bulundurularak kişisel harcamaları ve 743 sayılı TKM"nin 152. maddesine göre davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü gözönünde bulundurularak mal varlığının edinme tarihi itibariyle tarafların yapabilecekleri tasarruf miktarı hesaplandıktan sonra davacının katkı oranlarının belirlenmesi, bundan sonra tespit edilmiş olan oranın malların belirlenmiş olan dava tarihindeki değerleri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının saptanması, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilen mal varlığı ve haklar yönünden ise; eklenecek değerlerden (TMK mad. 229) ve denkleştirmeden (TMK mad. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş malların (TMK mad. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad. 231) yarısı üzerinden (TMK mad. 236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak davacının katılma alacağının tespiti, öncekiler dışında bir hukukçu, bir mali müşavir ve bir bankacıdan oluşan bilirkişi kurulundan taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, davalı tarafça harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava ve istek bulunmadığının göz önünde tutulması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı-birleşen davada davalı ..."in davaya konu ettiği taşınmazların yarı hissesinin tapusunun iptali ve tesciline yönelik talebinin reddi ile, davacı-birleşen davada davacının katkı payı alacağı davasının taleple bağlı kalınarak kabulüne, 100.000 TL katkı payı alacağının 30.03.2007 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı-birleşen davada davacıdan alınarak davacı-birleşen davada davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davalı-birleşen davada davacı ..."ın davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 113.230,01 TL katılma alacağının, birleşen dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte, davacı-birleşen davada davalı kadından alınarak davalı-birleşen davada davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1.a)Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, asıl davada, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre, davacı kadının yurtdışında 1993 yılına kadar çalıştığı, 1998 yılına kadar da davalıyla beraber yurtdışında restoran işletmeciliği yaptıkları, sonrasında Türkiye’ye döndükleri, 1998 yılından sonra davacı kadının gelir elde ettiğine yönelik bilgi ve belge olmadığına, tarafların çalışarak elde ettikleri gelirler, TKM"nin 152. maddesi dikkate alınarak davacı kadın lehine hesaplamada dikkate alınan %50 katkı oranında hak ve nesafet ilkelerine göre bir isabetsizlik olmadığına, 02.11.2000 tarihli bononun düzenlendiği ve hakkın doğduğu tarih itibariyle davalının kişisel malı kabul edilmesi, bono sebebiyle edinilmiş mal olarak kabul edilecek faizin de mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra 23.06.2006 tarihinden itibaren işleyeceği anlaşıldığından kambiyo senedine yönelik talebin reddinde bir isabetsizlik olmadığına,11 parsel ve kooperatif üyeliğine yönelik talepler de dava konusu olmadığına göre asıl davada 5601 ada 1 parselde kayıtlı 1 numaralı dubleks mesken ve 449 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin davalı-birleşen davada davacı erkek vekilinin tüm, davacı-birleşen davada davalı kadın vekilinin aşağıdaki bent dışında sair temyiz itirazları, 7826 ada 7 parselde kayıtlı 1 numaralı bağımsız bölüm ve ...plakalı araca yönelik taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları, kambiyo senedi,11 parselde kayıtlı taşınmaz ile kooperatif üyeliğine yönelik davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    1.b)Asıl davada, davacı-birleşen davada davalı kadın vekilinin 5601 ada 1 parselde kayıtlı 1 numaralı dubleks mesken ve 449 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre davaya konu 5601 ada 1 parselde kayıtlı 1 numaralı dubleks mesken ve 449 parselde kayıtlı taşınmaza yönelik dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davaya konu 5601 ada 1 parselde kayıtlı 1 numaralı dubleks mesken ile 449 parselin dava tarihi itibariyle belirlenen değerleri üzerinde davacı kadının %50 katkısı olduğu kabul edilerek katkı payı alacağına hükmedilmiş ise de, dava tarihindeki değerlerinin belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas almaya ve denetime elverişli olduğunu söyleme imkanı yoktur. Şöyle ki, mahkemece bozma öncesi alınan 07.06.2010 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu dubleks mesken ile 449 parselin boşanmanın kesinleşme tarihi olan 13.09.2006 tarihi itibariyle değerlerinin belirlendiği, bozma sonrası alınan 15.04.2018 tarihli hesap bilirkişi raporunda belirlenen bu değerlerin rapor tarihi olan 07.06.2010 tarihi itibariyle belirlenen değerler olduğu kabul edilerek, asıl dava tarihi olarak 30.03.1997 tarihini göstererek bu tarihe uyarladığı, oysa asıl dava tarihinin 30.03.2007 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece davaya konu dubleks mesken ile 449 parselde kayıtlı taşınmazların asıl dava tarihi olan 30.03.2007 itibariyle değerlerinin alanında uzman bilirkişilerden yardım alınmak suretiyle belirlenmesi ve belirlenen bu değer üzerinde kadının %50 katkısı olduğu kabul edilerek katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    1.c) Davacı-birleşen davada davalı vekilinin, asıl davaya konu, ... Kozmetik isimli şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, bozmaya uyularak verilen son kararda davaya konu ... Kozmetik Şirketinin hisselerinin kuruluşunda şirketin %80 hissesinin davacı-karşı davalıya, %20 hissesinin ise davalı-karşı davacıya ait ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TTK ilgili hükümleri çerçevesinde Ticari Ortaklık olduğu, davaya esas dava dilekçesinin sonuç ve istek bölümünde bu şirkete ilişkin herhangi bir talebin bulunmadığı, bir an için talepte bulunduğu varsayılsa dahi dava dilekçesinin ıslah edildiğine ilişkin herhangi bir belge ve bilgi de olmadığı, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu göz önüne alınarak bu şirketle ilgili davasını her zaman açabileceği sonucuna varıldığı değerlendirmesi yapılmış ise de, bozma ilamının gereklerinin yerine getirildiğini söyleme imkanı bulunmamaktadır. Bozma ilamında ... Kozmetik Şirketine ait kayıt, belge ve bilanço kayıtları getirtilerek davacı kadının şirket üzerindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesine işaret edilmiş, mahkemece bozma sonrası şirket kayıtları dosyaya kazandırılmamış, şirketle ilgili herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Buna göre, önceki bozma ilamı doğrultusunda ... Kozmetik Şirketine ait kayıt, belge ve bilanço kayıtları getirtilerek davacının 01.01.2002 tarihinden öncesi için 743 sayılı TMK"nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı, bu tarihten sonra edinilen malvarlığı için 4721 sayılı TMK"nin 202 vd.maddeleri uyarınca katılma alacağı ya da değer artış payı alacağı (TMK mad. 227) bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak araştırılması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (1.b) ve (1.c) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1.a) numaralı bentte gösterilen nedenlerle asıl davaya yönelik davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.707,75 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 5.177,65 TL"nin temyiz eden davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-birleşen davada davalıya iadesine, 14.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara