Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/820 Esas 2021/5307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/820
Karar No: 2021/5307
Karar Tarihi: 02.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/820 Esas 2021/5307 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/820 E.  ,  2021/5307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalılardan ..."nin 19.10.2009 tarihinde davacı şirkete ait aracı kullanırken gerçekleşen trafik kazasında bir kişinin ölümüne sebep olduğunu, vefat edenin ailesi tarafından tazminat davası açıldığını, davacı şirketin araç sahibi olması nedeniyle hükmedilen zarar ve tazminatları ödediğini diğer davalı ..."ın kendisine teslim edilen aracı şirketin onayı olmaksızın diğer davalı ...’ye emanet ederek kusurlu davrandığını beyanla ödenen tazminat ve zararların davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalıların Cevaplarının Özeti:
    Davalı ... vekili, diğer davalının tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin mobilya ustası olduğunu, asıl işi dışındaki işten sorumlu tutulamayacağını, diğer davalının ehliyetinin olmadığını bilmediğini, iş yerinde ehliyetsiz araç kullananlar olduğunu sonradan öğrendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., davacı şirketin kullanılan araçların kim tarafından kullanıldığı hususunu denetlemekle mükellef olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde ehliyetinin olmadığını ve araç kullanmayı tam olarak bilmediğini, olay günü davacı şirketin ürettiği ürünlerin teslimi için bir şey olmaz mantığı ile müvekkilinin mal teslimine gönderildiğini, davacı şirketin ehliyetsiz ve acemi bir kişiye aracı teslim ederek yolda olabilecek bir kazanın riskini üzerine aldığını beyanla, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay (kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2018/12059 esas, 2018/22544 karar sayılı 18.10.2018 tarihli ilamı ile “davacı işverenin istihdam ettiği işçinin sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu zarar görene kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği ödediği tazminatı rücuen talep ettiği bu davada işçinin işvereni kendi kusuru ile bir zarara uğrattığında bu eyleminden dolayı kusuru oranında işverene karşı sorumlu tutulması gerektiğini, tazminat davasında belirlenen kusur oranının rücu davasında bağlayıcı olmadığını, davalıların kusur oranlarının tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmasında isabetsizlik bulunmasa da alınan kusur raporunun trafik kusur uzmanı bilirkişi tarafından hazırlandığı ve yeterli olmadığını, iş güvenliği uzmanı bilirkişiden, davalıların işyerinde çalıştıkları pozisyonlar ve görev tanımları ile iş güvenliği kuralları da dikkate alınarak tarafların kusur durumunu belirtir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yeniden rapor aldırılarak davanın davalı ... yönünden kusuru bulunmadığı gerekçesiyle reddine, davalı ... hakkında kusuru oranında kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Rücuen tazminat davasında iç ilişkide tarafların kusur oranlarının belirlenerek sonuca gidilmesi gerekir.
    Dava dosyasında bozma öncesi ve bozma sonrası alınan raporlar arasında çelişki doğmuştur.
    Hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda davalı ...’nin % 60 oranında kusurlu olduğu, davacı işverenin ise % 40 oranında kusurlu olduğu, davalılardan ...’ın ise kusurlu olmadığı belirlenmiştir. Bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda ise davalılardan ...’nin % 80 oranında, diğer davalı ...’ın ise % 20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
    Dosya içeriğine göre; davalılardan ... olay günü mobilya montajı için kendisine teslim edilen şirket aracını alarak davalı ... ile birlikte teslimatı yaptıktan sonra Kiler Marketin önüne gelmiş, marketin karşısında öncesinde bıraktığı kendi aracının bulunması ve şirket aracının da sanayiye bırakılmasının gerekmesi nedeniyle ehliyeti olmadığını bildiğini emniyet ifadesinde belirttiği henüz 17 yaşında olan ...’den kendi özel aracını veya şirket aracını kullanması yönünde tercihte bulunmasını istemiş, davalı ...’ın şirket aracını kullanabileceğini ifade etmesi üzerine kendi özel aracına binerek ...’a kendisini takip etmesini söyleyerek oradan uzaklaşmış, Hastane önüne geldiğinde ise dikiz aynasından ...’ın geride kaldığını ve geride kalabalık olduğunu gördüğünü belirtmiştir.
    İlk raporda davalı ...’ın kendisinin sorumluluğunda bulunan davacı şirkete ait aracı şirketin bilgisi dışında sürücü belgesi olmayan davalı şirket çalışanına teslim ederek bu davalı sürücünün meydana getirdiği dava konusu ölümlü ve maddi hasarlı tarafik kazasının oluşumunda % 20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
    Davalı ..., olay günü aracın kendisine verildiğini ve aracı ehliyetsiz olduğunu bildiği ...’ye teslim ettiğini doğrulamıştır. Olay günü bu durumdan şirketin bilgisinin bulunmadığını da belirtmiştir.
    Bozma sonrası alınan raporda işverenin de kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
    İşverenin kusurlu bulunması davalı ...’nın kusurlu olma durumunu ortadan kaldırmayacağından, olayda işverenin kusur durumunun kazada kusuru bulunan davalıların kusur durumuna etkisi irdelenmeli ve iç ilişkideki kusur durumu yeniden belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 02.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara