Esas No: 2022/6148
Karar No: 2022/9952
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/6148 Esas 2022/9952 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/6148 E. , 2022/9952 K.Özet:
Davacı, davalının mal kaçırma kastıyla dava konusu taşınmazı sattığını iddia ederek satışın iptalini talep etmiştir. Mahkeme, taraflar arasında yakınlık veya mal kaçırma kastına dair somut bir delil bulunmadığını ve borçlu borcunu ödemek için taşınmazı sattığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. İstinaf başvurusunu kabul eden Bölge Adliye Mahkemesi ise davanın kabulüne karar vermiş ve taşınmazın değerinin nakten tazminat olarak ödenmesine hükmetmiştir. Yapılan temyiz başvurusu sonrası Yargıtay kararı bozmuştur. Kanun maddeleri; İİK'nın 277, 278, 279, 280, ve 282. madde, HMK'nın 333/1. madde, ve 6100 sayılı HMK'nın 373/2. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalı borçlu ... hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5588 E. sayılı dosyası ile 17/03/2017 düzenleme ve 03/05/2017 vade tarihli, 250.000,00 TL bedelli senedin tahsili için takip yapıldığını, borçlunun adresine yapılan hacze ilişkin tutanakta haczi kabil mal bulunmadığının tutanak altına alındığını, yapılan araştırmada borçlunun dava konusu taşınmazını 14/04/2017 tarihinde diğer davalı ...'e devrettiğinin öğrenildiğini, davalı ...'nin söz konusu devri mal kaçırma kastıyla yaptığını, bu satışın gerçek anlamda bir tasarruf olmadığını belirterek söz konusu taşınmazın satış işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ...; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile tasarruf tarihindeki gerçek piyasa rayiç bedeli arasında ciddi bir fark bulunmaması, taraflar arasında arkadaşlık, akrabalık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını, üçüncü kişinin bildiği veya bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilememesi, yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre davalıların satış bedellerini karşılayacak durumda olması, taşınmazın T.Vakıflar Bankası T.A.O lehine ipotekli olup, davalının borcu ifa etmek için devri gerçekleştirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; davanın kabulüne; Konya ili, Selçuklu ilçesi, Sille Mah., 18662 ada, 5 parsel 6. kat B blok 20 bağımsız bölümün davalı borçlu Sadık tarafından davalı ...'e devir işleminden sonra dava devam ederken taşınmazın 4. kişiye devredilmesi nedeniyle davacının seçimlik
hakkını nakten tazmin yönünde kullandığı gözetilerek, davanın bu halde İİK 283/2 madde gereği bedele dönüşmesi nedeniyle 3. kişi olan İbrahim tarafından taşınmazın devrinin yapıldığı 08/11/2017 tarihli değeri olan 255.000,00 TL nakten tazminatın Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2017/5588 esas sayılı dosyasındaki alacaklar ve ferileriyle sınırlı olmak üzere davalı ...'den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat İİK.'nun 278, 279. ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.'nun 277.md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde İİK.'nun 278, 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
İİK.'nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
Somut olayda dava konusu taşınmaz, üzerinde Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. lehine yer alan ipotek şerhiyle birlikte, 14/04/2017 tarihinde davalı borçlu ... tarafından davalı 3.kişi ...’e devredilmiş, eldeki dava açıldıktan sonra 08/11/2017 tarihinde ise davalı ... tarafından davalı borçlu ...’nin ipotek borçlarına mahsuben Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O’ya devredilmiştir. İpotek; borçlunun borcundan dolayı konulmuş olup 07/04/2016 tarihlidir.
Bu tür davalarda dava konusu mal borçlunun borcu nedeniyle davalı üçüncü kişinin elinden çıkmış ise üçüncü kişi yapılan satıştan elinde artı bir para kalır ise o miktar ile sorumlu olur. Somut olayda borçlunun borcu nedeniyle yapılan satış sonucu üçüncü kişi konumundaki davalı ...’in mamelekinde kalan bir para olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; Bölge Adliye Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Öte yandan; HMK’nun 333/1.maddesi; davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderinin takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Böylece, Bölge Adliye Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra tarafların haklılık durumları da değerlendirilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinin haksız olan tarafa yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.