Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23546 Esas 2022/9936 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/23546
Karar No: 2022/9936
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23546 Esas 2022/9936 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalılar arasında meydana gelen bir olay sonucunda gerçekleştirilen rücuen tazminat davasında, Adli Tıp Kurumu'nun kusur raporuna göre her bir davalının 1/24 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece ilk hesaplama hatası yapılarak her bir davalının ayrı ayrı 2.916,66 TL ödemesine karar verilmiştir. Ancak, hesaplama hatası tespit edilerek, her bir davalının sorumluluğunun 3.573,95 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkeme kararı, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltme yapılarak onanmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri, Borçlar Kanunu'nun 43-44 ve Türk Borçlar Kanunu'nun 51-53 maddeleridir.
4. Hukuk Dairesi         2021/23546 E.  ,  2022/9936 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı ... vekili Av....tarafından, davalılar ..., ... ve ... aleyhine 20/07/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/03/2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    KARAR
    Hükmüne uyulan Dairemizin 26/11/2019 tarihli ve 2017/459 esas, 2019/5587 karar sayılı ilamı ile; “olay nedeniyle dava dışı anne ve babaya ödenen tazminat miktarını ödeyen davacı idarenin, kusuru oranında sorumlulara rücu edebileceği, rücuda teselsül olmayacağından, davalıların olayın meydana gelmesindeki kusur oranları ve davacının müterafik kusurunun uzman bilirkişi heyetinden alınacak raporla belirlenmesi ve daha sonra dava konusu olayın gerçekleşme biçimi, ağır çalışma koşulları ve iş yoğunluğu da özetilerek karar verilen zarar miktarından BK 43-44 (TBK m. 51-53) gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması” gereğine değinilmiş ve bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2) Davacı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bozmadan sonra, Adli Tıp Kurumu 8. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan 30/12/2020 tarihli kusur raporunda, davalıların toplamda 1/8 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Mahkemece, bu rapordaki oran benimsenerek, rücuen tazminat istemine konu 87.755,00 TL den davalıların her birinin 1/24 oranında kusurları oldukları kabul edilmiş ve her bir davalının 2.916,66 TL nin davalılardan ayrı ayrı rücuen tahsiline karar verilmiştir.
    Mahkemece, benimsenen kusur raporuna göre her 3 davalıya tekabül eden tazminat miktarının hesaplanmasında hata yapılmıştır. Şöyle ki, 87.775,00 TL tazminattan davalıların toplamda kusurlu kabul edildikleri 1/8 oranına tekabül eden miktar 10.721,87 TL olup, bu miktarın da her 3 davalıya bölüştürülmesinde ulaşılan miktar da 3.573,95 TL dir. Öte yandan rücu istemine konu 87.775,00 TL'nin 1/8 oranının üçe bölünmesi sonucu ulaşılan 1/24 oranına göre yapılan hesaplama sonucu ulaşılması gereken miktar da her bir davalı yönünden 3.573,95 TL'dir.

    Mahkemece ise davacı aleyhine hesap hatası yapılarak, her bir davalının ayrı ayrı 2.916,66 TL olmak üzere toplamda 8.749,98 TL’den sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Mahkemece bozma ilamı uyarınca ayrıca davalılar lehine hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verilmemiş ise de, bu hususta davalıların temyiz istemi bulunmamaktadır. Ne var ki, belirlenen hesaplama hatasına ilişkin bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1), (2) ve (3) nolu bentlerinde yer alan “2.916,66 TL” rakamları silinerek, yerlerine ayrı ayrı “3.573,95 TL” rakamlarının yazılmasına, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara