Esas No: 2022/7356
Karar No: 2022/9933
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/7356 Esas 2022/9933 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/7356 E. , 2022/9933 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebi yönünden evvelce verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen 26/10/2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 18/01/2021 tarihli ve 2020/3253 esas, 2021/8 karar sayılı ilamı ile; “davalının kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, bozma ilamının gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, bozma ilamında davacıların manevi tazminat istemleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtilmesine karşın, davacıların ilk kararı temyiz etmedikleri dikkate alındığında, davacılar lehine ilk kararda hükmedilen manevi tazminat toplamını aşacak ve davalının usuli kazanılmış hakkını ihlal eder şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gereğine değinilerek karar bozulmuş, bozma sebebine göre davalının manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, maddi tazminat istemine ilişkin verilen evvelki hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin manevi tazminata yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalı vekilinin kesinleşen maddi tazminat yönünden vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak maddi tazminat talebi yönünden evvelce verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, maddi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettiren davacılar yararına 1.073,32 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Mahkemenin maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen ilk kararı davalı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 11/11/2019 tarihli ve 2018/1629 esas, 2019/5159 karar sayılı ilamı ile davalının maddi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedildikten sonra manevi tazminat yönünden karar bozulmuş, böylelikle mahkemece verilen maddi tazminata ilişkin ilk karar kesinleşmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen 07/07/2020 tarihli ikinci kararı da davalı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 18/01/2021 tarihli ve 2020/3253 esas, 2021/8 karar sayılı ilamı ile davalının bozma dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları reddedilerek hüküm, yine manevi tazminat yönünden bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen son kararda, maddi tazminat istemine ilişkin verilen bir önceki hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizin bozma ilamında, maddi tazminata ilişkin davalının kesinleşmiş olan yönlere dair temyiz itirazları reddedilmiş olup, bozma üzerine kurulan hükümde de maddi tazminat istemine ilişkin daha önce verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen, maddi tazminat yönünden yeniden davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının, 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin (4) nolu bendinin silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davalı vekilinin manevi tazminata yönelik öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.