Esas No: 2021/19109
Karar No: 2022/9985
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19109 Esas 2022/9985 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/19109 E. , 2022/9985 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. .....tarafından, davalı ...İnşaat Danışma ve Ticaret Ltd Şti aleyhine 24/12/2012 gününde verilen dilekçe ile kurum zararından kaynaklanan alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne dair verilen 25/01/2018 günlü kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b 2.cümlesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/04/2021 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Dava, kurum zararından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile dava dışı ...Belediyesi arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının müvekkili idareye ait ... Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin restorasyon işini üstlendiğini, davalının sözleşme ile yüklendiği işi yürüttüğü sırada müze bahçesinde sergilenen "Genç Adam" ve "Kitaplı Kız" adlı heykellerin çalındığının tespit edildiğini, ve heykellerin bulunamadığını, Taşınır Mal Yönetmeliğinin 13. maddesi uyarınca tespit edilecek bedelin sorumlulardan tahsil edilmesi gerektiğini, Değer Tespit Komisyonu tarafından Kitaplı Kız heykeli için 90.000 TL, Genç Adam heykeli için 80.000 TL olmak üzere toplam 170.000 TL bedel belirlendiğini, davacı idare bünyesinde yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen raporda müze personeli ve güvenlik görevlilerinin zarardan sorumlu tutulduğunu ve ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/20 Esas sayılı dosyasında müze personeli aleyhine dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiğini, kararın gerekçe kısmında bilirkişi raporuna göre sorumluluğun yüklenici firma ile müzeyi korumakla görevli özel güvenlik şirketine ait olduğunun belirlendiğini belirterek oluşan kurum zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayda müvekkiline izafe edilecek kusur olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
../...
-2-
İlk derece mahkemesince, davalı yüklenicinin işyerini 28/05/2007 tarihinde teslim aldığı, işin bitimi için sözleşmede belirlenen sürenin son gününün 23/11/2007 tarihi olduğu, 03/10/2007 tarihinde heykellerin yerinde olmadığının tespit edildiği ve bu tarih itibarıyla davalının sözleşme gereği işinin halen devam ettiği, Uygulama İşleri Genel Şartnamesinin 9/1. maddesine göre işe başlama tarihinden kesin kabul tarihine kadar sözleşme konusu uygulama işinin korunmasından yüklenicinin sorumlu olduğu, bu nedenle dava konusu zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının zarardan sorumlu olduğu kabul edilerek hırsızlık olayının gerçekleştiği tarih ve saatin tam olarak belli olmadığı, bu durumda olayın gerçekleşme biçimi gözetilerek Türk Borçlar Kanunu’nun 51. ve 52. maddeleri gereğince zarardan uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, dava konusu zarardan %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasının uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli 2013/564 esas ve 2018/19 karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353. maddesinin 1. fıkrasının b bendinin 2. cümlesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davalı ile dava dışı ...Belediyesi arasında imzalanan sözleşme ile ... Devlet Resim ve Heykel Müzesinin restorasyon işini davalının üstlendiği, sözleşme kapsamında davalıya 28/05/2007 tarihinde işyerinin teslim edildiği ve işin bitimi için sözleşmede belirlenen sürenin son gününün 23/11/2007 tarihi olduğu, davalının sözleşme gereği işinin devam ettiği sırada 03/10/2007 tarihinde iki adet heykelin yerinde olmadığının tespit edildiği, davacı tarafından ilk olarak ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/20 esas sayılı dosyasında müze personeline karşı dava açıldığı ve alınan bilirkişi raporu uyarınca zarardan güvenlik şirketi ile restorasyon işini üstelenen şirketin sorumlu olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan davada alınan bilirkişi raporu uyarınca da eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında mevcut Uygulama İşleri Genel Şartnamesinin “İş ve işyerlerinin korunması ve sigortalanması” başlıklı 9. maddesinin birinci fıkrasında “Uygulama işi ile ilgili işyerlerindeki her türlü araç, malzeme, ihrazat, iş ve hizmet makineleri, taşıtla, tesisiler vb. ile 44 üncü madde hükümleri dikkate alınmak şartı ile işe başlama tarihinden kesin kabul tarihine kadar sözleşme konusu uygulama işinin korunmasından yüklenici sorumludur” şeklinde; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Bu sebeple yüklenici, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 9 uncu maddesi hükümleri dahilinde; işyerlerindeki her türlü araç, malzeme, ihzarat, iş ve hizmet makineleri, taşıtlar, tesisiler ile yapılan işin biten kısımları için, özellik ve niteliklerine göre işe başlama tarihinden kesin kabul tarihine kadargeçen süre içinde oluşabilecek deprem, su baskını, toprak kayması, fırtına, yangın gibi doğal afetler ile hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı ihale dokümanında belirtilen şekilde (all risk) sigorta yaptırmak zorundadır” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Aynı doğrultuda dava dışı ...Belediyesi ile davalı şirket arasında imzalanan Uygulama İşlerine Ait Tip Sözleşme’nin 18. maddesinde de düzenleme yer almaktadır.
Dava dilekçesinde dayanılan ve ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/20 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı şirkete, ...Belediyesi ile imzaladığı sözleşmenin 18. maddesi gereği olarak restorasyonda oluşabilecek zararlara karşı sigorta yükümlüğünün yerine getirilmediği, hırsızlığı da içeren sigortalamanın yaptırılmadığı ve restorasyon işleri sırasında inşaat firmasına ait araçların müzeye daha rahat girip çıkabileceği olgusu da gözetilerek kusur izafe edilmiştir. Ancak eldeki dava dosyasına sunulan sigorta poliçesine göre davalı şirket ...Belediyesi ile imzaladığı sözleşmenin 18. maddesi gereğince sigorta yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Yine davalı şirket ile dava dışı ...Belediyesi arasında imzalanan sözleşmenin 3.1. maddesinde işin adı “... Devlet Resim ve Heykel Müzesi restorasyon inşaatı uygulama işi” olarak 3.3. maddesinde işin niteliği, türü ve miktarı “... Devlet Resim ve Heykel Müzesi restorasyon inşaatı uygulama işi” olarak belirlenmiştir. Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ve “Devlet Resim Heykel Müzesi ...Belediyesi Tarafından Yaptırılan İşler” başlığını taşıyan çizelgeye göre yapılan işlerin müze binasının bir kısım inşaat ve tadilat işleri ile elektrik ve makine imalatlarına ilişkin olduğu görülmektedir.
Tüm bu açıklamalara göre dava konusu olay değerlendirildiğinde; davalı şirketin dava dışı ...Belediyesi ile imzaladığı sözleşme gereğince üstlendiği restorasyon işinin kapsamının bir kısım inşaat ve tadilat işleri, elektrik ve makine imalatına ilişkin olduğu ve sözleşme ile müzede sergilenen eserlere ilişkin bir restorasyon yükümlülüğünün olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece dinlenen davalı tanıklarının müze personelinin çalışma alanlarını boş ve eserlerden temizlenmiş olarak kısım kısım teslim edildiğine ve eserlerin müze personeli tarafından depoda kilit altında muhafaza edildiğine yönelik beyanları da dikkate alındığında davalı şirketin eserler ile temasının söz konusu olmadığı görülmektedir. Müze güvenliği ise dava dışı bir şirketten hizmet alımı ile sağlanmaktadır. Dolayısıyla Uygulama İşleri Genel Şartnamesinin 9/1. maddesi gereğince iş ve işyerinin korunması yükümlülüğünün kapsamına müzede sergilenen eserlerin girmediğinin kabulü gerekir.
Şu durumda; eserlerin çalınmasında davalı şirket çalışanlarının bir dahili olduğu hususu da iddia edilmediğine göre dava konusu heykellerin çalınmasında davalı şirketin sözleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanan herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun sübuta ermediği kabul edilerek davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.