Esas No: 2021/15689
Karar No: 2022/13401
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/15689 Esas 2022/13401 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/15689 E. , 2022/13401 K.Özet:
Sanık hakkında hırsızlık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü kesinleştiği halde sanık, kendisine usulüne uygun olarak tebligat yapılmadığı gerekçesiyle temyiz başvurusunda bulunarak eski hale getirme isteminde bulundu. Ancak mahkeme, sanığın temyiz talebinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle istemini reddetti. Kararda, mahkeme kararlarının tebligatının kişiye yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres kabul edilerek tebliğ yapıldığı belirtildi. Ayrıca sanığın diğer talepleri ile ilgili mahkeme görüşünün sanığa bildirildiği ve karardan haberdar olduğu kabul edilerek, temyiz talebinin süresinde yapılmadığına hükmedildi. Kanun maddeleri olarak Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/1-2 maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nın 310/1 ve 317 maddeleri gösterildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, hakkındaki mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra dosyaya sunduğu 09.12.2016 tarihli dilekçesindeki anlatımından temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme istemi hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın 09.12.2016 tarihli dilekçesi ile kararın kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, bu nedenle süresinde temyiz edemediğinden bahisle eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekirken, somut olayda Tebligat Kanunun 35. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliği işleminin geçersiz olduğu belirlenmiş ise de; sanığın mahkemeye gönderdiği, 22.05.2013, 08.10.2013, 07.12.2016 tarihli dilekçeleri ile ilamın numarası ile ceza miktarını da yazmak suretiyle mahsup taleplerinde bulunduğunun bu talepler ile ilgili mahkeme görüşünün de sanığa bildirildiğinin anlaşılması karşısında; anılan tarihler itibariyle karardan haberdar olduğunun kabulü ile 1412 sayılı CMUK'nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 09.12.2016 tarihinde temyiz eden sanığın yerinde görülmeyen eski hale getirme talebi ile süresinde olmayan temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 27.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.