Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/33248 Esas 2022/13302 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/33248
Karar No: 2022/13302
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/33248 Esas 2022/13302 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişi hakkında hırsızlık, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyet kararı verdi. Temyiz istemleri incelenerek hükümlerin onanmasına karar verildi. Ancak hırsızlık suçuna ilişkin sanıkların cezası TCK'nın yanlış bir maddesi kullanılarak belirlendiği için hükümler bozuldu. Ayrıca bir sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükümler bozuldu. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile bazı bölümleri iptal edilen 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler hakkında bilgi verildi.
2. Ceza Dairesi         2020/33248 E.  ,  2022/13302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, silahla tehdit, kasten yaralama, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I-Sanık ... hakkında silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    II-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Suça konu aracın olaydan iki gün sonra terk vaziyette ele geçirildiği, olay yeri görgü tespit tutanağında, aracın sol ön kapı kilidinin kırık olduğunun, kontak anahtarının üzerinde olmadığının ve kontak kısmının sağlam olduğunun; dosya arasında bulunan 09/10/2009 tarihli araç üzerinde oto-elektrik ustasının incelemesi sonucunda tutulan kolluk tutanağında ise, aracın düz kontak yapılarak değil, kontak bölümünden kendi anahtarı ile çalıştırıldığının belirtildiği, müştekinin ise soruşturma aşamasında, aracın anahtarının kendisinde olduğunu beyan ettiği; bu itibarla aracın düz kontak yapılarak çalındığına dair bir delil bulunmaması ve aracın başka bir yerde ele geçirilmesi karşısında; hırsızlık eyleminin taklit bir anahtarla ya da sair alet kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle, sanıkların eylemlerinin TCK'nın 142/2-d maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun'un 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
    2-Sanık ...’in hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan Tekirdağ Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 18/11/2014 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanık ...’un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sonrası sanıklar hakkında kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 27/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara