Esas No: 2021/27177
Karar No: 2022/10160
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/27177 Esas 2022/10160 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/27177 E. , 2022/10160 K.Özet:
Dava, bir trafik kazası sonucu ölen kişinin ailesinin tazminat taleplerini içermekteydi. Davacılar, kaza tarihinde aracın sigortalanmış olduğu davalı şirketten tazminat talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesi davacıların taleplerini kabul etmiş ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz edilen kararda, davacılardan birinin tazminat miktarı kesinleştiği için davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Diğer davacıyla ilgili olarak ise Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar onanmıştır. Kararın gerekçesi, dosya kapsamında saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı ve usul ve yasaya uygun olduğudur.
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesi, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK'ya eklenen EK-Madde 1 ve 372. maddesi bu kararda yer almıştır. Kanun maddeleri, kesinlik sınırını, yeniden değerleme oranını ve temyiz isteminin reddedilmesini açıklamaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın kabulüne dair verilen yerel mahkeme kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ve desteği ...’ın 07/02/2009 tarihinde sürücüsü olduğu... plakalı araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, murisin vefatı ile müvekkillerinin yaşadığı acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını, manevi çöküntü yaşadıklarını ve muhtaç hale geldiklerini, müvekkillerinin desteğinin vefatına sebebiyet veren aracın kaza tarihinde davalı ... şirketine sigortalı olduğunu, destekten yoksun kalma zararlarının tamamının tazmininden davalı şirketin sorumlu olduğunu beyan ederek her bir müvekkili için şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek davacılar müteveffanın kullanmış olduğu... plakalı aracı ile 07/02/2009 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucu müteveffa desteğinden yoksun kaldığından tazminat talebinde bulunduğu, kaza tarihinde... plakalı aracın davalı ... tarafınca sigortalandığı, aldırılan aktüerya bilirkişi raporunda davacı eş ...'ın 136.259,76 TL, davacı oğlu ...'ın 10.627,19 TL tazminat bedeline hak kazandığının belirtildiği, bu bedelin poliçe sigorta limit sınırında kaldığı, bilirkişi raporunun denetime açık karar vermeye elverişli olduğu, hesaplama yönteminin de doğru olduğu dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, davacı ... için 136.259,76 TL, davacı ... için 10.627,19 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş; ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK'ya eklenen EK-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2021 yılı için 78.530,00 TL'dir. Davacı ... yönünden yönünden hükmedilen maddi tazminat miktarı 10.627,19 TL, olup temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı ... yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ... yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin davacı ... yönünden hükmedilen tazminat miktarının kesin olması nedeni ile REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin davacı ... yönünden reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ... Asliye Ticaret Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 6.799,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 13/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.