Esas No: 2022/5037
Karar No: 2022/10085
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/5037 Esas 2022/10085 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/5037 E. , 2022/10085 K.Özet:
Davacı vekili, davalı borçlu Necmi'nin taşınmazlarından birini düşük bedelle satın aldığını, ancak daha sonra taşınmazın gerçek değerinin üzerinde bir bedelle başka bir kişiye sattığını iddia ederek satışın iptalini talep etmiştir. Mahkeme önce kısmi olarak kabul ettiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş ve davalı Adnan'ın da borçlunun mali durumunu bilen kişilerden olduğu tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak sonrasında borç ödendiği gerekçesiyle davanın konusunun kalmadığına karar verilmiştir. İİK'nun 280. maddesi, üçüncü kişilerin borçlu ve alacaklılar arasındaki ilişkiyi bilecekleri durumlarda borçlunun mali durumunu ve mal kaçırma kastını bildikleri tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı borçlu Necmi hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını borçlunun dava konusu 19 nolu bağımsız bölümü 07/03/2012 tarihinde davalı ...'e, 1 nolu parseli 04/04/2012 tarihinde davalı ...'a düşük bedeller ile sattığını belirterek bu satış işlemlerinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 22/01/2019 tarih 2017/4078 Esas 2019/469 Karar sayılı ilamı ile davalı ... yönünden taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bedel farkı olduğu, davalı ...'in rayiç bedeli ödediğine ilişkin sunduğu belgelerin, bu ödeme için yapıldığının ispatlanamadığı, ancak dava konusu 6405 ada 1 parseldeki B-Blok 10. kat 19 numaralı bağımsız bölüme ilişkin tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından 05/11/2013 tarihinde dava dışı ..., onun tarafından da 23/02/2015 tarihinde ...'a satıldığı anlaşıldığından, anılan şahısların davacı alacaklı tarafından davaya dahil mi edileceği yoksa davanın bedele mi dönüşeceği tesbet edilerek oluşucak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verildiği, davalı ... vekilinin verdiği cevap dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazda 10 yılı aşkın zamandır oturduğunu 2009 yılında paraya ihtiyacı olduğu için borçlu Necmi'ye sattığını, ancak okula yakın olması nedeni ile taşınmazda kiracı olarak oturmaya devam ettiğini, borçlu satmaya karar verince yeniden satın aldığını, borçlunun taşınmazı satın alırken çektiği kredinin kalan kısmını kendisinin ödediğini belirttiği, bu beyan ve tapu kayıtlarından taşınmazın 04/04/2012 tarihindeki satışından önce 10.06.2009 tarihinde davalı ... tarafından borçlu Necmi'ye satıldığı, bu tarihten 04.04.2012 tarihine kadar kiracı olarak oturduğu, dolayısı ile iptali istenilen satıştan önce borçlu ve davalı ...'ın birbirlerini tanıdıkları, alım-satım ve 3 yıla yakın zaman kiracılık ilişkisi bulunduğu sabit olduğundan, İİK'nun 280.maddesi gereğince üçüncü kişi Adnan'ın borçlunun mali durumunu ve alacaklılardan mal kaçırma kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşıldığından bu davalı yönüden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozmadana sonra mahkemece, borç ödendiğinden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna 13/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.