Esas No: 2022/2337
Karar No: 2022/10189
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/2337 Esas 2022/10189 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/2337 E. , 2022/10189 K.Özet:
Davacı kurum, davalılar tarafından yapılan yanlış teslimat nedeniyle zarara uğramış ve bu zararın tazmini için dava açmıştır. İlk mahkeme kararında, davalıların sorumluluğu davacı kurumun açacağı takip veya dava ile sınırlı olmadığı ve davacı alacağını tüm borçlulardan isteyebileceği belirtilmiştir. Ancak mahkeme, yanlış teslimatın tespiti için uzman bilirkişi görüşüne başvurulmadan hüküm vermiştir. Bu nedenle karar, yüksek mahkeme tarafından bozulmuştur. Yapılan yeniden yargılama sonucunda bilirkişi raporuna göre davalıların sorumluluğu kabul edilerek davacıya tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Temyiz eden davalıların itirazı reddedilmiş ve hüküm onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 142. maddesi (Türk Borçlar Kanunu'nun 61. maddesi) tüm borçluların müteselsil sorumlu olduğunu ve alacaklının borcu tüm borçlulardan veya birkaçından talep edebileceğini belirtmektedir.
- Buna göre davacı, dava dışı şirket ve kusurlu personelinden tahsil etmek istediği alacağını müteselsil borçluların tamamından veya birkaçından isteyebilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kurum zararına dayalı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekili ile ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan 4. Hukuk Dairesinin 23/10/2018 tarih 2016/13944 Esas ve 2018/6442 Karar sayılı ilamında; “....Dava, hukuki nitelik açısından haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem sorumluları oldukları ileri sürülen davalıların sorumluluğu dava dışı şirkete karşı takip veya dava açılmasına bağlı değildir. Davalılar ve üçüncü kişiler kurum zararı nedeniyle davacıya karşı müteselsil (zincirleme, dayanışmalı) olarak sorumlu durumundadırlar. Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 142. (Türk Borçlar Kanunu'nun 61.) maddesine göre alacaklı, müteselsil borçluların tümünden veya birinden (veya birkaçından) borcun tamamının veya bir kısmının ödenmesini isteyebilir. Borcun tamamının ödenmesine kadar bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Bu nedenle davacı, borcu bulunan dava dışı şirket ve kusurları olduğunu iddia ettiği personelinden tahsilde tekerrür olmamak üzere alacağını isteme hakkına sahip olup, mahkemenin yanılgılı gerekçe ile davayı reddetmesi doğru olmamıştır. Kurumda bulundukları görev ve yetkileri gözetilerek, teslim işlemleri sırasında davalıların kusur ve sorumluluklarının kapsamının belirlenmesi, gerekirse uzman bilirkişi görüşüne başvurularak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan olgular gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” hususlarına değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü ile 17.751,00 TL tazminatın 30/04/2009 tarihinden işleyecek 10,50 oranında gecikme faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili ile ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan ... vekili ile ... mirasçıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 687,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ... mirasçılarından alınmasına 14/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.