Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/2321 Esas 2022/13568 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2321
Karar No: 2022/13568
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/2321 Esas 2022/13568 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi itiraz kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline istenerek gerekli süre verilmeden hüküm kurulmuştur. Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküme yönelik temyiz istemi reddedilmiştir. Hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemiştir. Ancak Anayasa Mahkemesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Kanun maddeleri: CMK 231/12, CMK 264, TCK 168, TCK 53.
2. Ceza Dairesi         2021/2321 E.  ,  2022/13568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I- Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararın temyizi mümkün olmadığından, CMK'nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanığın dilekçesinin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi İADESİNE,
    II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanığın 07/10/2015 ve 29/01/2016 tarihli celselerde alınan beyanlarında, zararı gidermek istediğini belirtmesine rağmen,müştekinin 29/01/2016 tarihli celsede alınan beyanında sanığın anne ve babasının kendisine belli bir miktar para ödemeyi teklif ettiklerini,ancak kendisinin almak istemediğini,zarar talebinin de bulunmadığını belirtmesi nedeniyle,zararın giderilemediğinin anlaşılması karşısında,sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından sanığa uygun süre verilerek, gerekirse mahkemece ödeme yeri belirlenip suçtan hasıl olan zararı ödeme imkanı tanınarak sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK'nın 168/2. maddesinde etkin pişmanlığın, kovuşturma sırasında gösterilmesi halinde cezanın yarısına kadarının indirileceği öngörülmekle, mahkemece alt ve üst sınırlar arasında takdire dayanılarak indirim yapılmasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 29.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara