Esas No: 2021/12252
Karar No: 2022/10467
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12252 Esas 2022/10467 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12252 E. , 2022/10467 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 08/05/2019 gün ve 2019/İHK-5344 sayılı kararın, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının durakta araçta beklediği sırada davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını ve %100 maluliyet oluştuğunu, davacının sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini, usulüne uygun başvuruya rağmen davalı sigortanın zararı gidermediğini belirterek, hesaplanacak sürekli bakıcı giderinin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, talebin usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvuru konusu talebin kabulü ile 187.883,00 TL tazminatın 02/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve başvurunun kısmen kabulü ile 59.408,00 TL tazminatın 02/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıda oluşan maluliyetin ve ortaya çıkacak bakıcı giderinin tespiti için Uyuşmazlık Hakem Heyetince karara esas alınan tıbbi mütalaa ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 13/06/2018 tarihli raporda davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı kolostomi arızası nedeniyle %100 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı belirtildiği ve bilirkişi tarafından yapılan bakıcı gideri hesabında davacının yaşamı süresince hayatını idame ettirmek için sürekli olarak başka birisinin bakımına ihtiyaç duyacağının kabulü ile hesaplama yapıldığı; İtiraz Hakem Heyetince alınan 01/05/2019 tarihli uzman doktor raporunda ise davacının 18 aylık tıbbi şifa süresi sonrasında kolostomili yaşam şartlarında günde bir iki kez kolostomi torbasının değişimi ve hijyen sağlanması için kısa süreli bakıcı ihtiyacı ortaya çıkacağından bu sürenin yaşam süresinde ortalama 1/4 zaman gerektireceğinin kabulü ile hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Belirtilen kabuller doğrultusunda hesaplama ve sonuç rakamlar da farklı olmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişilik Yönetmeliği’nin 4/d maddesi ve 28. maddesinde bilirkişi raporunda eksik veya anlaşılmaz hususların bulunması halinde; görevlendirmeyi yapan hakem tarafından belirlenen süre içinde bilirkişiden açıklama isteneceği düzenlenmiştir. Şu halde raporlar arasında çok açık bir çelişki bulunmaktadır. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle, Adli Tıp Kurumu ve üniversitelerin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşlardan davacıda oluşan kolostomi arızası nedeniyle davacının yaşı ve diğer kişisel durumları dikkate alınarak bakıcı ihtiyacı ve süresi hakkaniyetli bir şekilde belirlenerek raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle bakıcı gideri hesaplanarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum itiraz hakem heyeti kararının bozulmasını gerektirmiştir.
2- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 19/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.