Esas No: 2021/25365
Karar No: 2022/10632
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25365 Esas 2022/10632 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/25365 E. , 2022/10632 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili, 10/03/2017 tarihinde davacının yolcu olduğu, ... plakalı davalıya ... ile sigortalı araç ile...plakalı aracın çarpışması sonucu davacının yaralandığını trafik kazasında %23 maluliyeti olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 12.600,00 TL kalıcı ve geçici maluliyet taleplerinin ticari avans faizi ile tahsilini talep etmiş bedel artırım dilekçesi ile talebini 111.977,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,başvuru kabulü ile 111.977,00 TL'nin 30/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalının itirazının kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulü, 111.977,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatın 30/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatına yönelik 200,00 TL miktarındaki talebin reddine, dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların, haksız fiil; 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 ila 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği', 01/06/2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, Avcılar Murat Kölük Devlet Hastanesi'nin 23/02/2018 tarihli hükme esas alınan engelli sağlık kurulu raporunda davacının yaralanmaya bağlı olarak %23 oranındaki maluliyet tesptinde hangi yönetmeliğin esas alındığı belli değildir.
Kazanın 10/03/2017 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınarak rapor düzenlenmesi gerekirken hatalı raporla karar verilmesi doğru değildir.
Bu nedenle; davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak belirtilen Yönetmelik'e uygun ve temyiz eden davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle rapor alınarak karar verilmek üzere İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43. (6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda; davacı, temyiz eden davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, İtiraz Hakem Heyetince, başvuru sahibinin hatır için taşındığına ilişkin hiçbir bilgi belgeye rastlanmadığı, hatır taşımasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalının itirazının reddine karar verilmiştir. Soruşturma aşamasındaki ifadelerden davacı ile dava dışı araç sürücüsünün akraba oldukları ve olay günü işe giderken kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinden, somut olayda davacının davalı sigortalı araçta hatır için taşındığının kabulü gerekir. Aksi husus da ispat edilmiş değildir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilerek tazminattan Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken, yazılı şekilde ve hatalı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddeleri uyarınca, tarafların vekille temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olduğu öngörülmüştür. Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için ilgili mevzuat göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında belirlenmesi, sözonusu miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması hâlinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.