Esas No: 2021/17252
Karar No: 2022/10679
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17252 Esas 2022/10679 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/17252 E. , 2022/10679 K.Özet:
Sigorta tahkim davasında, davacı sigortalının tek taraflı trafik kazasında yaralandığı ve malul kaldığı gerekçesiyle sürekli iş göremezlik zararı ve adli rapor ücreti talep ettiği belirtiliyor. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile toplam 171.083,00 TL'nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş ancak davalı tarafın temyiz itirazları sonucu, kararın belli konularda bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, araç sürücüsü ile birlikte yaşayan davacının hatır taşıması nedeniyle tazminat indirimi yapılması gerektiği, vekalet ücreti hesaplama yönteminin yanlış olduğu ve adli rapor ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi), Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 ve AAÜT'nin 17. maddesi yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 26/06/2013 tarihinde davacı ...’nun davalıya sigortalı araçta yolcu konumunda olduğu tek taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.370,00 TL sürekli iş göremezlik zararının ve 1.630,00 TL adli rapor ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla sürekli iş göremezlik talebini 169.453,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 169.453,00 TL sürekli iş göremezlik zararı, 1.630,00 TL adli rapor ücreti olmak üzere toplam 171.083,00 TL’nin 10/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davalı ... vekilinin itirazlarının reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı davalıya trafik sigortalı araçta yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvuran yararına bir taşıma olmadığından hatır indirimi uygulanmamış; İtiraz Hakem Heyetince de dosya içerisinde davacının hatır için bedelsiz taşındığını kabule elverişli bir delil yer almadığı gerekçesi ile hatır taşıması indirimi yapılması yerinde görülmemiş davalı tarafın hatır indirimi yapılmasına yönelik itirazı reddedilmiştir. Dosya kapsamından araç sürücüsü Vedat Koçyiğit ile birlikte yaşadığı ...’nun ve kardeşi ...’nun Manisa’dan Adana’ya eşya almaya giderken kazanın olduğu, anlaşılmaktadır. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, olayda hatır taşıması olduğu kabul edilerek Dairemiz uygulamasına göre tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması durumunda AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
4-Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 169.453,00 TL sürekli iş göremezlik zararı, 1.630,00 TL adli rapor ücreti olmak üzere toplam 171.083,00 TL’nin 10/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davalı ... vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir. Adli rapor ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekirken, esas tazminata eklenmek suretiyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2),(3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2022 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Birlikte yaşadığı kişi olması nedeniyle hatır indirimi olmayacağı görüşündeyim.