Esas No: 2022/5922
Karar No: 2022/10656
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/5922 Esas 2022/10656 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/5922 E. , 2022/10656 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24/11/2021 Salı günü taraflar adlarına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, 12/02/2016 tarihinde müvekkilinin kendi aracında seyir halinde iken davalı ... nezdinde sigortalı araç ile çarpışması neticesinde yaralandığını ve %27,2 oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiş, dava değerini 179.810,93 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulüne, 79.328,25 TL tazminatın 27/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ...Sigorta A.Ş den alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı ve davacı vekilleri itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine, davacının itirazının kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına, buna göre hükmün düzeltilmesine,başvurunun kabulü ile 179.810,93 TL tazminatın 27/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yöneteliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere
Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan 11/10/2016 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi adli bilirkişi kurulu raporunda davacının kazadan kaynaklı kalıcı maluliyet oranının %27,2 olduğu belirtilmişse de, işbu rapordaki dayanak yönetmelik kaza tarihinde yürülükte olmadığından, rapor karar vermeye elverişli değildir.
O halde İtiraz Hakem Heyetince;temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek (eksik varsa temin edilerek), dosya kapsamındaki raporu da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Dava konusu kaza, davacının sürücüsü olduğu motorsiklet ile davalıya sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasıdır.
Olay günü trafik polisleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında,davalıya sigortalı araç sürücüsünün KTK'nun 84/j maddesinde düzenlenen manevraları düzenleyen genel şartlara uymama kuralına riayet etmediği, bu sebeple asli kusurlu olduğu, davacı sürücü ...nın ise diğer kusurlardan KTK'nın 52/1-c maddesinde düzenlenen önünde giden aracı güvenli ve yeterli mesafeden izlememe kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir. Kusur durumunun tespiti için Uyuşmazlık Hakem Heyetince trafik kazaları kusur ve hasar uzmanı ...dan alınan 19/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya sigortalı araç sürücüsünün, mevcut sürati ile olay mahalline yaklaştığı arka taşıt trafiğini kontrol etmeden hatalı ve tehlikeli biçimde yolun sağından sola yönelerek doğrultu değiştirip yakın mesafeden dönüşe geçtiği, arkasından aynı istikamete doğru seyrini sürdüren motorsiklet sürücüsünün önünü kapatarak güvenli seyir emniyetini bozduğu, KTK'nun 84. maddesinde düzenlenen kod 6 (doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) kuralını ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise mevcut şartlarda olayı önlemek bakımından alabileceği bir önlem olmadığından kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu belirlenmiştir. Davalı vekili işbu kusur raporuna itiraz etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden 19/05/2018 tarihli rapordaki kusur oranına göre belirlenen tazminata karar verilmiştir. Dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kurulundan, tarafların kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.