Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/6870 Esas 2022/10703 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6870
Karar No: 2022/10703
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/6870 Esas 2022/10703 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2022/6870 E.  ,  2022/10703 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun usulden reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 04.10.2020 tarih 2020/İHK-19829 sayılı itirazın kabulüne, başvurunun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu maluliyeti bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL tazminatın tahsilini talep etmiş; 02.10.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 139.094,69 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından başvurunun usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile başvurunun kabulüne, 139.094,64 TL’nin 14.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
    1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2.Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere


    Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan İnönü Üniversitesinden alınan 10.10.2019 tarihli raporun Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. 26.01.2019 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir.
    İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara